POPULER YAYINLAR

26 Temmuz 2011 Salı

Türkiye'nin teknoloji ekranı TeknoTV yayında!

Teknolojiyi her yönüyle, enine boyuna işleyen video kanalı TeknoTV, Hürriyet WebTV çatısı altında yayın hayatına başladı.

"Türkiye’nin teknoloji ekranı" sloganıyla yola çıkan bu kanalda, siz internet kullanıcıları için günlük hayatta oldukça fayda sağlayacak teknolojik püf noktaları yer alıyor. Ayrıca, internet kullanımıyla ilgili detaylı ipuçları, merakla beklediğiniz en yeni ürünlerin özel tanıtımları ve satın alma rehberleri PCnet Yayın Yönetmeni Erdal Kaplanseren ve Çağla Pınar Tunçel’in sunuculuğunda yayımlanıyor.

webtv.hurriyet.com.tr/teknotv adresinden ulaşabileceğiniz TeknoTV, her hafta onlarca video ile zenginleşerek yeni içerikler sunmaya devam ediyor.

Örneğin, bilgisayarınız çok yavaşlıyor ve birkaç işlemi birden yaparken durma noktasına geliyorsa size bir ipucumuz var. Zaman içinde ağırlaşan bilgisayarınızı ilk aldığınız günlerde olduğu gibi hızlı hale getirmek için videomuzu mutlaka izleyin! Dilerseniz şimdi Erdal Kaplanseren’e kulak verelim:

Bir bumads advertorial içeriğidir.


Content on this page requires a newer version of Adobe Flash Player.

Get Adobe Flash player

25 Temmuz 2011 Pazartesi

Kiloyu kontrol edebilmek önemli

Diyete başlamadan önce hazır olup olmadığınızı, sizin için doğru zaman olup olmadığını bu testle bulun.

Güzel bir görünüm, istediğimiz her şeyi giyebilme, başkaları tarafından beğenilme ve kendinizi aynada görünce beğenmeme… Kilo vermek için sanıyorum birçok neden sıralayabilirsiniz kendiniz için. Ancak her defasında pazartesi olur diyete başlanır ve hafta ortasına gelmeden vazgeçilir.

Ya da hikâyeyi farklı bir açıdan değerlendirirsek daha gerçekçi olabilir. Kilolarınızdan sıkılıyor, ne yapacağınızı bilemiyorsunuz. Çevrenizdeki herkes kilo vermenizin gerektiğini devamlı size belli ediyor ve siz bu durumu bilerek tepkisel davranış olarak daha fazla yemeyle kendinize ceza veriyorsunuz. İşte tam o sırada yakın arkadaşınızı uzun aradan sonra gördüğünüzde gözlerinize inanamıyorsunuz. İncelmiş, fazla kilolarından eser yok. Hemen ne yaptığını, nasıl bir yöntemle kilo verdiğini öğreniyorsunuz…

Kiloyu kontrol edebilmek önemli
Vücudunuzda birkaç kilo fazla taşımak, sürekli kilo alıp vermekten daha az zararlı olabilir. Kilo kontrol etmek gibi uzun süreci kapsayan durumlarda sürekli kilo alıp verme döngüsü işinizi daha da zorlaştıracaktır. Sürekli kilo alıp verme bazal metabolizma hızının yavaşlamasına, yeme bozukluklarına ve daha az özgüvene neden olabilir. Biliyoruz ki sürekli kilo alıp verme döngüsü kalp hastalığı gibi sağlık problemleri olan kişilerde olumsuz sonuçlar yaratmaktadır.

Bunun dışında kaybedilen kiloların yeniden alınması her şeyden önce moral bozukluğuna, başarısızlık duygusuna zemin hazırlamaktadır. Unutmayın kaybedilen kiloların yeniden alınması hızlı kilo verdiren diyetlere, uygulanması zor aletlere, inanılması güç olan yöntemlere meyil oluşturur. Fiziksel aktivite olmadan her diyetle birkaç kilo kaybedebilirsiniz, yağlarınız ile birlikte kaslarınızı da kaybedersiniz. Kısa sürede kilo vermeyi amaçlayanlar her zaman daha fazla kilo alarak yaşamlarını sürdürmüşlerdir.

Durun bir dakika ilk önce kilo vermeye hazır mısınız? Önce onu değerlendirmenizde fayda var. Davranışlarınız başarıya ulaşmada etkili olabilir. Diyete başlamadan önce bu testi uygulayarak davranışlarınızda herhangi bir değişikliğe gereksiniminiz olup olmadığını öğrenebilir, ya da şu an için diyeti gerçekten yapıp yapamayacağınız hakkında bir fikir sahibi olabilirsiniz.

Her soruya ‘doğru’ veya ‘yanlış’ olarak cevaplayın. Yanıtlarınızın nasıl olması gerektiği değil, sizin ne düşündüğünüzü yansıtması testten galip çıkmamızı sağlar.

‘Diyete hazır mısın’ testi
1. Yeme alışkanlığım ve fiziksel aktivite durumum hakkında çok düşündüm. Neleri değiştirebileceğimi çok iyi biliyorum.

2. Yeme ve fiziksel aktivite durumumda geçici değil, kalıcı değişiklikler yapmam gerektiğini biliyorum.

3. Çok fazla kilo verirsem kendimi ancak başarılı hissedebilirim.

4. Yavaş ve uzun vadede kilo verirsem daha iyi olacağını biliyorum.

5. Gerçekten kendim istediğim için kilo vermeyi istiyorum. Başkası için değil.

6. Kilo vermek yaşantımdaki diğer sorunları da giderebilecek.

7. Normal fiziksel aktivitemi arttırmayı çok istiyorum.

8. ‘Hata’ yapmaz isem başarılı bir şekilde kilo verebilirim.

9. Beslenme ve fiziksel aktivite planımı organize etmek için her hafta çaba göstermek, zamana uymak için verdiğim sözü tutmak istiyorum.

10. Kilo vermeye başladıktan sonra kilom uzun süre sabit kalırsa ya da veremezsem, hedefime ulaşmada yardımcı olan motivasyonumu kaybediyorum.

11. Şu anda yaşamım stresli olsa bile bir kilo verme programına başlamak istiyorum.

Değerlendirme
1, 2, 4, 5, 7 ve 9. sorulara verdiğiniz yanıtlara bakın. Eğer doğru yanıtını vermiş iseniz ‘1’ puan, yanlış yanıtı vermiş iseniz ‘0’ puan verin. 3, 6, 8, 10 ve 11. sorularda doğru yanıtına ‘0’ puan, yanlış yanıtına ‘1’ puan vererek değerlendirin. Sonra puanlarınızı toplayın.
Tabi ki sadece puan vererek değerlendireceğiniz bu test sizin kilo vermeye hazır olup olmadığınızı belirleyemez. Fakat toplam puanınız ne kadar çok yüksekse başarınızda o kadar yüksek olacaktır.

8 veya üzerinde puan: Şu an muhtemelen kilo vermek için çok önemli sebepleriniz var. Ve başarmanız için gerekli adımları çok iyi biliyorsunuz. Hemen kilolarınızdan kurtulmak için doğru yolları aramaya başlayabilirsiniz.

5 ile 7 puan: Kilo verme sebeplerinizi ve takip edeceğiniz yöntemleri tekrar gözden geçirmekte fayda var. Sorulara tam puan verinceye kadar kendinizi hazırlayın.

4 puan ve altı: Şu an kilo vermek için uygun vakit olmayabilir. Başlangıçta başarılı olabilir, ancak hedeflerinize ulaşmada gerekli ilerlemeyi sürdüremeyebilirsiniz. Nedenlerinizi ve davranışlarınızı yeniden gözden geçirin. Uygun zamanı bulduğunuzda yeniden sorulara yanıtlarınıza göre harekete geçiniz.

Diyetisyen Selahattin Dönmez’in makalesinden derlenmiştir.

Ne yediğiniz mi, ne kadar yediğiniz mi önemli?

Gün geçmiyor ki yeni bir zayıflama yöntemi bulunmasın, herhangi bir bitkinin yeni faydaları keşfedilmesin. Dün “zararlı” ilan edilen bir besinin bugün “aslında ne kadar da faydalı' olduğu söylenmesin… 

Uzm. Diyetisyen Simge Çıtak, kendisine danışanlarla onların yanlış bilgilerinden dolayı sorunlar yaşayabildiklerini belirterek en sık karşılaştığı yanlış bilgiler ve doğruları şöyle sıralıyor:

“Mısır ekmeği, buğday ekmeğinden daha kalorili!”
Eşit miktarda yendiği sürece tüm ekmeklerin kalorileri birbirine eşittir. Sevmediğiniz bir ekmek çeşidini daha az kalori alacağım diye tüketmeyin.

“Ben ekmek yemiyorum, çünkü kilo aldırır!”
Tek başına hiçbir besin “kilo aldırıcı” ya da “kilo verdirici” olamaz. Besinlerden ne miktarlarda tükettiğimiz önemli. Ekmek yemeyip yemeklerin yanında fazla miktarda pilav, makarna yiyorsanız hem ekmek hem yağ yemiş olursunuz. (Çünkü pilav ve makarna pişirilirken yağ da eklenir.) Ben pilav ile makarna yemeyin demiyorum. Ne yediğinizi bilin, diyorum.

“Muz, çok kalorili bir meyvedir, yememek lazım!” 
Bir küçük elmayla, bir küçük muzun kalorisi birbirine yakındır. Peki ya şimdi “Elma daha az kalorili, o yüzden muz yiyeceğime 3 adet elma yerim” diyen ne yapacak? Unutmayın tüm meyveler, ölçülü tüketmek şartıyla yenebilir.

“Yemeklerime ve salatalara sadece zeytinyağı kullanıyorum. Zeytinyağı sağlıklı o zaman istediğim kadar kullanabilirim!” 
Zeytinyağı tüketilmesi gereken bir yağ çeşididir. Ancak burada zeytinyağının da bir yağ olduğunu unutmayarak aşırıya kaçmamalıyız.

“Aç karnına limon suyu veya sirke içersem yağlarımı yakar!”
Limonun zayıflatıcı etkisi olduğuyla ilgili bilimsel bir gerçek henüz ortaya konmadı. Ama mide problemleri yaşayan kişilere zararlı olduğu kesin.

“Diyet bisküvilerin veya diyet krakerlerin kalorisi yoktur!”
3 adet diyet bisküvi yediğinizde 1 dilim ekmek yemiş olursunuz. Hani ekmek yemezdiniz!

“Kilo vermek için zayıflama çayları içiyorum!”
Zayıflama çayları adı altında geçen tüm bitkiler, vücuttan su kaybına sebep olurlar ancak bu, gerçek bir kilo verme değildir. Kilo vermek, vücuttan yağ kaybıyla mümkün olabilir. Ancak bitkilerin böyle etkileri olamaz.

“Proteinle karbonhidratları birlikte yememek lazım!”
Böyle bir şey mümkün değil, doğaya aykırı. Doğa ayırmamış ki bunları, siz nasıl ayırabilirsiniz? Ekmek hem protein hem karbonhidrat içerir. Süt protein, karbonhidrat ve yağdan oluşur. Yani bazı besinler sadece protein iken bazıları sadece karbonhidrat bazıları ise hepsini içerir ve ayırmak mümkün olamaz.

“Diyet yaparken diyet peynir yenmesi gerekir!”
Peki, normalde ne yersiniz? “Tabii ki yağlı peynir, diyet peynir kireç gibi” mi diyorsunuz. O halde diyet peynirden 30 gram yiyeceğinize, sevdiğiniz peynirden 25 gram yiyebilirsiniz.

“Kilo vermek için her gün spor yapmalıyım!” 
Doğru, spor yapmak kilo vermeye yardımcıdır. Peki, kilo verince ne olacak? Spor da beslenme gibi bir hayat tarzı olmalıdır. Beden spor yapmaya alışınca bunu hayat boyu ister. Bırakınca ise eskisinden daha kötü olursunuz. Bu nedenle hayatınız boyunca yapabileceğiniz, zevk aldığınız bir aktivite seçmelisiniz.

Bu illa ki spor merkezlerine gidip 3 saat fitness çalışmak zorunda olmak demek değildir. Hangi aktiviteyi yapmaktan zevk alırsınız? Belki dans, belki açık havada yürüyüş... Hem hareket etmek ruhunuza da çok iyi gelir. O zaman ne duruyorsunuz?

“Soda ile maden suyu aynıdır. İkisi de kilo vermeye yardım eder”
Soda, karbondioksit eklenmiş sudur. Maden suyu ise doğal kaynaklardan elde edilir. Maden suyu magnezyum ve kalsiyum mineralleri içerir. Ancak ikisinin de zayıflatıcı etkisi yoktur. Çok seviyorsanız günde bir bardak maden suyu tüketebilirsiniz.

6 Temmuz 2011 Çarşamba

Ne kadar hızlı kilo vereceğim?

Sıkı bir diyete ihtiyacınız var. Peki sizin için en uygun diyet hangisi? 

Uzmanların beslenme konusundaki yaklaşım ve görüşleri geniş çapta farklılıklar göstermesine rağmen hepsinin üstünde birleştiği nokta: En iyi kilo verme programı, sizin sonuna kadar takip edebileceğiniz programdır.

Şüphesiz herkes en çabuk ve sıkıntısız şekilde kilo vereceği sihirli bir diyet reçetesi arıyor. Ama işin gerçeğiyle yüzleşmemiz lazım:

Böyle sihirli bir reçete yok. Hızlı kilo vermenize yardımcı olacak her türlü diyet, kısa sürede bu kiloları tekrar ve fazlasıyla almanıza sebep olur.

Sağlıklı bir diyet programının özellikleri
- Bir egzersiz planı
- Bütün besin gruplarından derlenmiş menü
- Profesyonel uzmanlar tarafından tasarlanmış olması
- Yavaş ama istikrarlı bir kilo kaybı vaat etmesi
- Yemek porsiyonlarının kontrolüne dair ipuçları
- Yemek aralarında ufak atıştırmalara izin vermesi
- Fazlaca ilaç desteği gerektirmemesi
- Sevdiğiniz yemek ve içeceklerden küçük porsiyonlarda bulşundurması
- Bilimsel olması
- Bir destek planına sahip olması
- Çokça su içmenizi tavsiye etmesi

Size önerilen diyet reçetesinin size uygunluğunu anlamak için şu ipuçlarını kullanabilirsiniz:

1- Benim yeme stilime uyuyor mu?
Eğer diyet planı size günde altı öğün yemenizi öneriyor ve siz günde iki öğün yemeğe alışmışsanız, muhtemelen böyle bir diyet sizin işinize yaramaz. Sıklıkla seyahat eden veya dışarıda yemek yiyen biriyseniz, ev yapımı yemeklere ağırlık veren bir diyet de sizin için uygun olmayacaktır.

2.Benim egzersiz düzeyime uyuyor mu?
Bazı diyet planları pek çok egzersiz içerirken, bazıları sadece yürüyüş yapmanızı tavsiye ederler. Saatlerce jimnastik yapmanızı öneren diyetler başlangıçta kulağa hoş gelebilir ama muhtemelen bu diyete devam edemeyeceksiniz. Düzenli bir şekilde devam ettiremeyeceğiniz bir egzersiz programı öneren diyet reçetesi –ne kadar hızlı kilo kaybı önerirse önersin- size uygun değildir.

3. Bu diyeti ömrümün sonuna kadar sürdürebilir miyim?
Diyet yapma sürecini sadece kısa bir zaman dilimine sıkıştırmaktansa, bir yaşam ve beslenme alışkanlığı olarak düşünün. Bir diyete başlamayı düşünürken, o programa ömrünüzün sonuna kadar sadık kalabilecek misiniz? Değilse, hiç zahmet etmeyin. Çünkü diyerti bıraktığınızda kilolarınız geri gelecek.

4. Sevdiğim, hazırlayabileceğim ve bütçeme uygun yemekler var mı?
Size önerilen diyet listesindeki yemekleri hazırlamak için mutfakta geçirecek yeterince zamanınız var mı? Yemeklerin yanında içmeniz tavsiye edilen bazı içecekleri tüketmek uzun vadede bütçenizi sarsacak mı? Bu sorulara olumlu cevap bulmaıyorsanız, incelediğiniz diyet reçetesi size uygun olmayabilir.

5. Ne kadar hızlı kilo vereceğim?
Yarım kilo yağ 3.500 kaloridir. Yani zayıflamak için çok fazla yağ yakmanız gerekiyor. Hızlı kilo verdiren diyetlerde genellikle yağ değil su kaybedersiniz. Özellikle diyete başlangıcın ilk evrelerinde hızlı kilo kaybı yaşanırsa, bunun vücudun su kaybından kaynaklandığını bilmelisiniz.

Diyet eğer bir kilo verme yarışıysa, tavşan gibi hızlı gitmek yerine kaplumbağa gibi yavaş ve istikrarlı olmanızı öneririz. Sizin ideal diyet reçeteniz de buna uygun olmalı.

6. Diyet programı kötü alışkanlıklarımla uyuşuyor mu?
En ideal diyet, size diyet yaptığınızı hissettirmeyen diyettir. “Diyete girmek” fikri insanı psikolojik olarak rahatsız eder ve yemek konusunda takıntı yaratabilir.

Televizyonun önünde saatlerce otururken bir şeyler atıştırmak, .yemek pişirirken bir şeyler atıştırmak veya çocuğunuzun sofrada bıraktığı yemeği bitirmek gibi alışkanlıklarınız varsa, bu alışkanlıklarınızı değiştirmeniz gerekebilir.

7. Sevdiğim yiyecekleri yemeye devam edebilecek miyim?
Bazı diyet reçetelerinde kesinlikle yasaklanmış yiyecekler listesi bulunur. Oysa insanlara “bu yemekleri yemeniz yasak” gibi kural empoze ettiğinizde, genellikle bu yiyecekleri yeme arzusunu tetiklemiş olursunuz. Eğer akşamları bir kadeh şarabınızı içmeden duramıyorsanız, veya arada bir tatlı yemeniz gerektiğini düşünüyorsanız, bunları yasaklayan bir diytet reçetesi size uygun değildir. Ama bir kadeh şarap veya ufak bir dilim kekle duramayıp devam eden tiplerdenseniz, belki de sizin ihtiyacınız olan şey ‘sıkı bir yasak’ da olabilir.

8. Küçük ama sürekli değişiklik söz konusu mu?
Bazı diyet programları belirgin değişiklikler vaat ederken bazıları ise bebek adımlarında gerçekleşecek bir değişim yaşayacağınızı söyler. İnsanın yaşam ve beslenme alışkanlıklarını değiştirmesi kolay değildir. Yaşam ve beslenme tarzınızda ‘küçük’ ama istikrarlı değişiklikler öneren bir reçete sizin için daha uygun olacaktır.

9. Diyet reçetesi bir takım destek hapları veya detoks formülleri içeriyor mu?
Sağlıklı bir diyet programı, günlük multi-vitamin tabletleri dışında bir beslenme veya destek ilaç takviyesi içermez. Sağlıklı bir diyette, vücudun ihtiyacı olan mineral, vitamin ve proteinlerin besin maddelerinden zaten temin ediliyor olması gerekir. Doktor tavsiyesi ve doktor kontrolünde bir diyet izlemiyorsanız, ilave ilaç veya destek maddesi kullanmanız gereken bir diyet size göre değildir.

10. Diyet yaparken detaylı bir plan mı yoksa esnek bir plan mı istiyorsunuz?
Bazı insanlar, diyet listelerindeki yiyecek çeşitleri ve porsiyonların net bir şekilde tanımlanmış olmasını isterler. Bazıları ise kendi yiyecek listelerini kendileri oluşturmaktan yanadır. Her iki seçenekte de başarılı sonuçlar almak mümkündür.

Diyet planınızın sizi ihtiyacınız olan kalorilerden mahrum etmeyeceğini ve günlük yaşantınızda sizi halsiz bırakmayacağından emin olun.

Diyet sadece sizi zayıflatsın

Yüksek proteinliden düşük karbonhidratlıya tüm diyetlerin kilo vermeye yaradığı kesin.

Yüksek proteinliden düşük karbonhidratlıya tüm diyetlerin kilo vermeye yaradığı kesin. Ama acaba bu diyetler sağlığınızı nasıl etkiliyor? İşte popüler diyetler ve sağlığınıza etkileri.

-Düşük Karbonhidrat Yüksek Protein Diyeti

Felsefesi: Temel karbonhidratların (şeker, beyaz ekmek ve makarna gibi) faydası olmayan kaloriler sağladığı iddiasını savunuyor. Bu diyet sırasında tükettiğiniz kalorinin yaklaşık yüzde 50'sini tavuk, balık, hindi ve kırmızı etten alıyorsunuz. Bol miktarda protein ve az miktarda tahıl tüketerek kısa sürede kilo vermek mümkün.


İyi tarafı: Yüksek protein tüketimine dayalı diyetler sayesinde kendinizi uzun süre tok hissedersiniz; bu yüzden daha kolay kilo kaybedersiniz. Vücut proteinleri daha zor işlediği için sık sık açlık krizine girmezsiniz.
Kötü tarafı: Kısa sürede kilo vermeniz vücudunuzun bu işten kârlı çıkacağı anlamına gelmez. Uzun süre karbonhidratlardan uzak kalmak çok ciddi sağlık problemlerine sebep olur -kemik erimesi, böbrek taşı ve yüksek kolesterol gibi.

-Zone Diyeti
Felsefesi: Zone diyeti, insülin (fazla insülin kilo almaya neden olur) ve glükagon (depolanmış karbonhidratların serbest kalmasına neden olur) gibi hormonları dengede tutacak sağlıklı yeme alışkanlıklarından oluşuyor. Böylece, açlık kontrol altına alınıyor ve enerji seviyesi yüksek kalıyor.
İyi tarafı: Bu diyet az kalori içerse de, sağlıklı beslenme olanağı sağlıyor. Diyet esnasında, her öğünde az yağlı proteinler, kompleks karbonhidratlar ve sağlıklı doymamış yağlar tüketmeniz öneriliyor. Yine her öğünde tabağınızın üçte birinin tavuk, biftek gibi yağsız proteinlerden ve geri kalanının meyve ve sebzelerden oluşması tavsiye ediliyor. Yine her öğünde mutlaka zeytinyağı, avokado ya da badem gibi yararlı yağlar da tüketiliyor.
Kötü tarafı: Düşük kalori alımı enerji seviyenizi düşürebilir.

-Akdeniz Diyeti
Felsefesi: İtalya ve Yunanistan gibi ülkelerin yemek yeme alışkanlıklarından oluşan bu diyet; taze balık, meyve ve sebzeler, tam tahıllar, baklagiller, kuruyemiş ve zeytinyağı gibi sağlıklı yağlardan oluşuyor. Bu diyette, günlük enerji tüketiminin üçte biri zeytinyağından karşılanıyor. Balık, müsliler, sebze ve meyveler diyetin ana hatlarını oluştururken, peynir, süt, yumurta ve kırmızı şarap da içeriğinde yer alıyor.
İyi tarafı: Diyetin içerdiği besinlere erişmek kolay olduğu için uygulaması son derece pratik. Özellikle akşam yemekleri bu diyet için biçilmiş kaftan.
Kötü tarafı: Bu diyet, peynir ve şaraba izin verse de, bu iki besini az tüketmelisiniz. Aksi takdirde kilo almanız kaçınılmaz olur.

-Vegan Diyeti
Felsefesi: Vejetaryen diyetten çok daha katı kuralara sahip olan diyette; kırmızı et, balık, kümes hayvanları, yumurta, süt, süt ürünleri tüketmemeniz gerekiyor. Diyetin içeriği, meyve, sebze, tam tahıllılar, tohumlar, kuruyemiş ve baklagillerden oluşuyor.
İyi tarafı: Ağır yemekler tüketmediğiniz için cildiniz nefes alır. Sindirmesi güç olan et, süt, süt ürünleri ve yumurta yemediğiniz için vücut yorulmaz.
Kötü tarafı: Uzmanlar; kalsiyum, Omega 3 yağlı asitleri, B12 ve D vitamini gibi yararlı besinler içermeyen bu diyeti, vitamin ve mineral takviyeleriyle desteklemenizi öneriyorlar. Birçok beslenme uzmanı ise vegan diyetini önermiyor.

-Çiğ Diyeti
Felsefesi: Bu diyet, besinleri pişmemiş ve işlemden geçmemiş, yani çiğ halleri ile yemenizi öneriyor. Daha çok bir yaşam biçimi olan diyette taze meyve ve sebzeler, çimlendirilmiş tohumlar, yemişler ve tam tahıllar tüketilmesi öneriliyor. Çiğ yemeniz, et ve balıktan vazgeçmeniz anlamına gelmiyor. Ancak bu besinlerin belirli bir ısıda pişirilmesi öneriliyor. Bu, yiyeceklerin içindeki yararlı vitaminler ve besinleri koruyor.
İyi tarafı: Bu diyeti uygulayan çoğu insan, çiğ yemek tüketerek vücutlarını toksinlerden arındırdıklarını ve temizlediklerini hissediyor.
Kötü tarafı: Kısa vadede kendinizi iyi hissetmenize sebep olsa da, uzun vadede halsizliğe neden olabilir.

Kaynak:Sabah Günaydın

Aşık kadın daha kolay kilo alıyor

Evli veya erkek arkadaşlarıyla birlikte yaşayan bayanlar, diğerlerine göre daha çok kilo alıyor !

Kadınların doğumdan sonra kilo alma eğiliminde oldukları bilinir, ama şimdi yeni bir çalışma, çocuk doğurmasalar da erkek arkadaş ya da kocalarıyla birlikte yaşayan kadınların, diğerlerine göre daha çok kilo aldığını göstermekte.

Diğer değişkinler de göz önünde bulundurulduktan sonra yapılan hesaplara göre, ortalama 64 kilo olan bir kadının 10 yıllık kilo artışının eşli ve çocuklu kadında 9 kilogram olarak hesaplandı. Eşi olan ama çocuğu olmayan kadınlarda bu artış 7, çocuksuz ve eşsiz kadınlarda ise 5 olduğu hesaplandı.

Çocuğu olup eşi olmayan kadınların sayısıysa istatistikî açıdan bir veri edilmeyecek kadar küçük. Bir eşin metabolik değişim yarattığına inanmak için bir neden yok. Bu nedenle eşi olan çocuksuz kadınların kilo alması neredeyse kesinlikle davranışlardaki değişimden kaynaklanıyor. Dahası, 10 yıllık süreyi kapsayan çalışmada tüm kadınların düzenli olarak kilo aldıkları da görüldü. Ancak bu da hamile kadınların neden çok kilo aldığını açıklamıyor.

Avustralya'daki Queensland Üniversitesi'nde biyoistatistik profesörü ve araştırmanın lideri Annette J. Dobson, fizyolojik değişikliklerin kilo artışında bir payı olabileceğini söylüyor. "Kadın vücudu hamile kalınca kendisini kilo artışına ayarlıyor olabilir" diyen Dobson, "Hamile kadınların metabolizmaları geri döndürülemez bir biçimde ayarlanıyor olabilir" diye ekliyor. Yaklaşık 6 bin Avustralyalı kadın üzerinde yapılan çalışma, 2006 yılında biten 10 yıllık bir dönemi kapsıyor. Başlangıçta denekler 18-23 yaşları arasında kadınlardı.

Her kadın kilo, boy, yaş, eğitim seviyesi, fiziksel aktivite, sigara içip içmediği, alkol tüketimi, ilaç tedavisi ve geniş kapsamlı başka sağlık ve bakım konularındaki 300 soruyu kapsayan bir anketi periyodik olarak tamamladı.

Amerikan Koruyucu Tıp Dergisi'nin (American Journal of Preventative Medicine) Ocak ayı sayısında yayınlanan çalışmanın sonu geldiğinde, kadınların yarısından fazlası yüksek okul mezunuydu. Yaklaşık dörtte üçü eşli ve yarısının en az bir çocuğu vardı. Hemen hepsinin kilo artışı ilk bebekle birlikte gelmişti ve sonraki doğumlarsa kilo üzerinde daha az etkili oldu. Çalışmanın sonunda başlangıca göre daha az kadın sigara içerken, alkol daha fazla tüketiliyordu.

Öte yandan egzersiz yapmayan ve çalışmayan kadınların sayısında artış oldu. Ama sonuçlar tüm bu faktörlere göre ayarlandığında bile, kilo artışındaki farklılıklar kaldı. Bu araştırmaya sadece kadınlar dâhil edildi ama daha önceki bir çalışma çocuklu erkekler arasında obesitenin arttığını ortaya koşmuştu.

Utah Üniversitesi Epidemiyoloji Bölümü'nden doçent doktor Maureen A. Murtaugh, "Bu ilginç bir çalışma ve bazı önemli noktaya temas ediyor" diyor. Murtaugh, belki de eskiden daha aktif bir sosyal hayata sahip olmanın eşli kadınların kilo almalarını açıklayacağını ileri sürüyor. Murtaugh şöyle açıklıyor, "Bir restorana gittiğinizde 1 metre 82 santimlik bir adama verilen porsiyonla bana verilen porsiyon aynı. Ama ben 1.67 boyundayım ve 20 kg daha zayıfım."

50 Farklı Değişiklikle Forma Girebilirsin

Zayıf kalmak için nelere dikkat edilmeli işte size 50 tane ip ucu...

Size verilen bu ipuçlarını diyetinize dahil ederseniz sonuca ulaşmanız kesin garanti.

Zayıflamak için hayatınızda yapacağınız 50 tane farklı değişiklikle forma girebilir, sağlıklı ve ideal kilonuza ulaşabilirsiniz. Bu ipuçlarını düzenli olarak uyguladığınızda bakalım siz kaç kilo vereceksiniz...

1. Neden zayıflamak istediğinizi bilin ve zayıflama düşüncesine kendinizi ona hazırlayın.
2. Zayıf günlerinizden bir fotoğrafınızı mutfağınıza ya da buzdolabınıza asın ve ona bakın.
3. Lokmalar arasında yarım dk kadar ara vermeye çalışın, her lokmada çatalı elinizden bırakın.
4. Asla aç karnına alışverişe gitmeyin, mutlaka bir alışveriş listesi yapın ve ona sadık kalın.
5. TV izlerken ya da kitap okurken bir şey atıştırmayın, yemek yerken sadece yemeğe odaklanın.
6. Her öğünde sadece bir porsiyon ana yemek yiyin, mutlaka her öğüne salata ilave yapın.
7. Yemekten sonra hemen dişlerinizi kesinlikle fırçalayın.
8. Kendinize Karnım gerçekten aç mı sorusunu sorun ve gerçekten acıkmadan asla yemek yemeyin.
9. Isırdığınız her lokmanın tadını almaya çalışın, iyice çiğnemeden asla yutmayın.
10. Yürüyen merdivenler ve asansörler yerine genellikle merdivenleri tercih edin.
11. Yürüyüşlerinizi yemekten sonra yapınız.
12. Birşeyler içmek istediğinizde gazlı içecekler yerine bitki çayları için, alkol almanız gerekiyorsa da şarabı tercih ediniz.
13. Sebze yemeklerinin üzerine dökeceğiniz sosları suyla hazırlayın, yağ ile değil.
14. Meyve sularını yarı yarıya suyla ya da maden suyuyla karıştırıp öyle içiniz.
15. Ayakta yeme yerine, oturarak yemeyi tercih ediniz, yarım saatten fazla masada kalmayın.
16. Yemeğin dozunu fazla kaçırırsanız ertesi gün normalden daha az yemeye çalışınız.
17. Izgara yapacağınız eti yağlamak yerine soslayınız.
18. Her öğünden önce yulaflı birşeyler atıştırın, bu daha kolay doymanızı size sağlayacaktır.
19. Diyet ya da light içecekleri tercih edin, şekerli ve gazlı içeceklerden uzak durunuz.
20. Abur cubur yerine küçük taneli meyvelere yöneliniz.
21. Her lokmanızı 20 kere çiğnemeye çalışınız.
22. Açlık hissettiğinizde şekersiz bile olsa sakız çiğnemeyiniz.
23. Açlık hissettiğinizde evden dışarı çıkmaya çalışın, yiyeceklerden uzak kalınız.
24. Açlık hissettiğinizde bir dilim salatalık yiyiniz.
25. Kendinize vanilyalı, meyveli, limonlu buzlar hazırlayın, dondurma yerine bunları yiyiniz.
26. Davetlere gitmeden önce yağsız küçük bir yoğurt yiyiniz.
27. Peynir iştah keser, yemek öncesi'de yiyebilirsiniz.
28. Yatarken kesinlikle ağzınıza şeker atmayın ya da meyveyi yatmadan en az 2 saat önce yiyiniz.
29. Acıktığınızı hissettiğinizde su ya da bitkisel çay için, sonra gerçekten aç olup olmadığınıza tekrar bakınız.
30. Her öğünden önce bir bardak maden suyuna limon sıkıp içiniz.
31. Sevdiğiniz şeyleri küçük porsiyonlar halinde hazırlayınız.
32. Öğünler araların'da kalorisi düşük bir sebze ya da meyveyi sınırsız miktarda yiyebilirsiniz.
33. Öğün saatlerinize uymaya çalışın, öğün atlamayın ve öğün aralarında mutlaka light yoğurt, 1 porsiyon meyve ya da bir adet kepekli tost yiyiniz.
34. O öğünde ne kadar yiyecekseniz o kadar pişirin, yiyecekleri taze tüketin ve ertesi güne bırakmamaya özen gösteriniz.
35. Her zaman küçük tabaklar kullanınız, bu otomatik olarak yediğiniz porsiyonları küçültecektir.
36. Canınız tatlı bir şeyler yemek isterse 20 dakika beklemeye çalışın, tatlı isteği hala devam ediyorsa çilek, şeftali ya da karpuz gibi tatlı meyvelerden 1 porsiyon yemeye çalışınız.
37. Aynanın önünde çıplak olarak kendinizi inceleyiniz.
38. Akşam yemeklerinizi mutlaka hafif yiyin, hatta akşam 7'den sonra akşam yemeği yememeye çalışınız, çünkü metabolizmanız akşamları yavaşlar.
39. Kalorisi az menüler bulunduran restoranlara gidiniz.
40. Sebzeleri haşladığınız suyu içebilirsiniz.
41. Meyve ve sebze ağırlıklı diyetleri tercih ediniz.
42. Et ve balığı alüminyum folyo içinde pişirin, kızartma yapmayınız.
43. Haftanın bir gününü meyve günü ilan ediniz.
44. Haftanın bir gününü pirinç günü olarak değerlendiriniz.
45. Besinleri mümkün olduğunca parçalamadan tüketmeye çalışın, püre yapmamaya ve liflerini bozmamaya özen gösteriniz.
46. Bir hafta içinde yediğiniz her şeyi ve kilo değişikliklerini not ediniz.
47. Hergün güne mutlaka kahvaltı ederek başlayınız.
48. Yemekten 1-2 saat önce bir porsiyon meyve yiyin.
49. Light içeceklerin içinde tatlandırıcı bulunur, mümkün olduğunca az tüketmeye çalışınız.
50. Zayıflamayı keyifli hale getirecek ödüller belirleyin, her kilo hedefinize ulaştığınızda kendinizi ödüllendirin, tabi bu ödül pasta değil yeni bir kıyafet olabilir mesela.

Sakın hızlı kilo vermeyin

konu baslikHer bahar mutlaka, 'yaza çok az kaldı' diyerek kışın aldığınız kilolardan acilen kurtulmak istiyorsunuz... Oysa “Hızla kilo verdiren rejimler sağlıksız” uyarısını dikkate almalısınız.

Sağlıklı kiloda olmanın faydaları kesinlikle tartışılmaz. Ancak sağlıklı kiloya ulaşmak için uygulanan yöntemler de, mevcut sağlığın korunmasında çok önemli... Aksi halde uygulanan yöntemler de fazla kilo kadar, başka tehlikeli sonuçlar ortaya çıkarabiliyor. Gençler arasında moda olan diyetlerin 'kısa sürede hızlı kilo kaybı' sağlama vaadiyle zayıflamak isteyenleri kandırdığını söyleyen Beslenme ve Diyet Bölümü Uzmanı Tuğçe Aytulu, şöyle konuşuyor: "Bu tip diyetlerle vücuttaki kas dokusu ve su kütlesi zayıflamaya başlar. Oysa ki, bu kas kütlesinin korunmasının sağlık açısından büyük önemi vardır. Ayrıca kilo kontrolünde de rolü büyük önem taşırlar.

Kişiye özel olmalı
Vücuttaki kas kütlesinin sağlam olması, metabolik hızın daha iyi olmasını sağlar. Bir başka deyişle kas kütlesi iyi olan kişilerin, (herhangi bir sağlık problemleri yoksa) kilo vermeleri daha başarılı gerçekleşir. Bu sebeple, sağlıklı zayıflama diyetlerinde verilen kilonun çoğunun yağ kütlesinden olması istenir.
Ancak çok düşük kalorili, tek tip beslenmeye dayalı şok veya mucize diyetlerle yağ kaybından çok kas kaybı olduğu bilinmektedir. Bu durumda, sağlıklı kilo verme ve moda diyetleri aynı cümle içinde kullanmak pek mümkün değildir. Sağlıklı zayıflama yavaş ve kişisel özelliklerimize uygun olmalıdır. Sağlık koşullarımıza ve yaşam şeklimize paralel olarak planlanmalıdır." Lahana çorbası diyetiyle bir tek vücuttan su atılmış olur! Yaz aylarının gelişiyle birlikte başlayan hızlı kilo verme tutkusu, bu moda diyetleri de beraberinde getiriyor. Ancak bu moda diyetlerin vücuda verdiği zararları biliyor musunuz?

Lahana çorbası diyeti: Bol miktarda lahananın çorba haline getirilip gün boyu tüketilmesi esasına dayanır. Bağırsak çalışmasını da arttırabildiği için kilo vermiş hissi yaratır. Oysa ki, sadece vücutta su kaybına neden olur!

Beverly hılls diyeti: Aslında 80'li yıllardan beri zaman zaman popüler olan sağlıksız tek tip diyetlerden biridir. 10 gün boyunca sadece meyve yeme esasına dayanır. Bazı kan değerlerinin bozulmasına, özellikle kan yağlarının yükselmesine sebep olabilir. Diyabetik kişilerde, kan şekerinin yükselmesine yol açabilir.

Protein diyeti: Et ürünlerinin sınırsızca tüketilip ekmek, meyve ve tahıl gibi karbonhidrat kaynaklarının yenmemesi esasına dayanır. Karbonhidratların kesilmesiyle kısa sürede kilo kaybı sağlayabilir ancak verilen kiloların yağ kaybı olmayacağı unutulmamalıdır. Ayrıca et ürünlerinin aşırı tüketilmesi sonucu vücuttaki kolesterol yükselir. Tahılların kesilmesine bağlı olarak da bazı vitaminlerde eksiklik olabilir

Meyve suyu detoksu zararlı olabilir! 
Meyve suyu diyeti: Tüm yiyeceklerin kesilerek birkaç gün süreyle taze meyve suları tüketerek bağırsakların zararlı mikroorganizmalardan arınacağı düşünülür. Oysaki taze meyve suyu tüketilerek yapılan detoks, sağlıklı bir vücudun kendi kendine yapabildiği bir mekanizmadır. Sağlıklı beslenmenin tüm ilkeleri zaten bunun için yardımcıdır. Oysa aç kalmak vücutta bazı zararlı atıkların oluşmasını da tetikleyebilir. Ayrıca meyve sularının fazla tüketilmesi trigliseritlerin yükselmesine sebep olur.

Sabah Günaydın

4 Temmuz 2011 Pazartesi

Sen Sor Dünyanın En Hızlı Zayıflayan Adamı Halil Kargulu Yanıtlasın



Sen Sor Dünyanın En Hızlı Zayıflayan insanı Üstün Performans Uzmanı Halil Kargulu yanıtlasın
Zayıflamanın en önemli günü olan pazartesinden herkese merhabalar.
Sen Sor Zayıflama Uzmanları yayınlasın interaktif röportaj kürsümüzden bu hafta sizlere zayıflama dünyasının çılgın adamı sayın Halil Kargulu’yu konuk ettik.
Kendisi dünyanın en hızlı ve farklı sürelerden en çok zayıflayan insanı ve istatistiksel verilerle dünyanın en başarılı web tabanlı butik zayıflama sisteminin ve Obezite ile Mücadele Derneği’nin kurucusudur.
Kendine has yöntemleri ile dikkatleri çeken Kargulu, Türkiye’nin değil Dünyanın en iyi zayıflatan adamlarından bir tanesidir. Kendisini diyetisyenler ile kıyaslamak ona haksızlık etmek olur. Şimdi size soruyorum, diyetisyen deyince aklınıza ne geliyor? Ne yiyip ne yemeyeceğinizi karar veren, bunun için diyet listeleri hazırlayan kişi algısı oluşuyor.  Ama Halil Kargulu’yu bu tarz kalıplara sığdırmak doğru olmaz. Amacı ve yaklaşımı kişilere diyet listesi vermek değil, Zihinleri özgürleştirerek, pek çok farklı bağımlılıktan kurtulup, dışarıdan hiçbir dayatma olmadan, kişisel insiyatiflerle hedefe koşacak donanım ve derinlikte insanları eğitmektır.
Çünkü Kargulu, “Obezite bir hastalık değil, konuyla ilgili sektör uzmanlarının ‘eğitme, KORKUT!’ cehaletinin toplumsal yansımasıdır” diyerek Obezite ve gerçek çözümlerine farklı bir boyut kazandırmaktadır.
Halil Kargulu kimdir diye sorarsanız işte size fırsat, kalıcı zayıflama, gelişerek değişim gibi aklınıza takılan her şeyi, sorun öğrenin…
Kendine has yöntemleri ile yüzlerce kişiyi sağlıklı ve kalıcı şekilde zayıflatmış, Kilo bekçiliği ve zayıflama okulu adlı eğitim programı ve yazılımı ile ödül almış çılgın bir adam!
Kendisinin bu sektörde olması, tüm kilolu ve obez insanlar için büyük bir şans.
Bir çok diyetisyen ve uzmanın söylediği şeyleri yanlış mı biliyoruz?
İşte tam fırsatı.
Son soru sorma tarihi 15 Temmuz 2011
Sizi soru sormak için buraya alalım

1 Temmuz 2011 Cuma

Zayıflamanın Birinci Adımı: Doymayı Ögrenmek


Araştırmalar neredeyse her kadının ve erkeklerin yaklaşık %70’inin bitmek bilmeyen iştah sorunuylakarşılaştıklarını göstermiştir.Genelde şeker, tuz ve yağ oranı yüksek olan yiyeceklere karşı iştahınız kesilmez. Bu şekilde de kilo verme çabalarımız boşa gitmiş olur.
İştahı kabartan yiyecekler nelerdir?
Bu bitmek bilmeyen iştah belirli yiyeceklere karşı olan güçlü bir istektir.
Tipik olarak, genellikle bu iştah tuzlu, şekerli ve bol kalorili yiyeceklerle ilgilidir. Kadınların en çok yemek istediği yiyecekler çikolata, dondurma, patates cipsi ve bisküvidir. Erkekler ise çikolata ve dondurmaya dayanamazlar. Bu yiyecekler bağımlılık haline gelirse yeme bozuklukları ortaya çıkabilir. O yüzden bu ürünlerden çok fazla tüketmeyin.Aksi takdirde zayıflama hayal olur.
Bu doymak bilmeyen yeme isteğinin sebebi nedir?
Bu konu hakkında birçok tartışma vardır.Ama bunun birçok sebebinin olduğu gerçektir. Bazı gıdalara karşı olan bu iştah kişiseldir. Herkesin canı farklı şeyler çekebilir. Bu yüzden ideal kiloda olduğu gibi herkes için bunun sebebi farklı olabilir.
Genellikle bu iştahın psikolojik sebeplerden kaynaklandığını söyleyebiliriz.
Bu psikolojik sebeplerle başa çıkmak
-        Bu tip gıdalar yeme hissinin gecenin geç saatlerinde oluştuğunu bilmeniz önemlidir.
-       Dengeli beslenmek bu sorunu düzeltebilir.
-        Gerekli durumlarda enerji ve besin takviyeleri alabilirsiniz.
-        Öğünler atlanmamalıdır.
-        Bol su içilmelidir.
-        Şeker, yağ ve kalori oranı yüksek gıdalardan uzak durulmalıdır.

 
Copyright © 2013 MODA DÜKKAN
Design by MODADUKKAN | MODA
    Twitter Facebook Google Plus Vimeo Flickr YouTube