POPULER YAYINLAR

25 Ocak 2011 Salı

Diyetsiz sadece egzersizle zayıflanır mı?

Sadece diyet yaparak zayıflamak ve o kiloyu sabit tutmak mümkün olmadığı gibi, sadece egzersizle kiloyu sabit tutmak da mümkün değil. 

Sadece egzersizle kilo verilmez

Eğer ciddi bir kilo problemi varsa ilk önce mutlaka diyetle başlanması gerekiyor. Kişi önce biraz kilo verdikten sonra egzersiz programı önerilir. Bu nedenle tek başına egzersiz asla etkili değildir.

Diyetin yanında kişi beslenme alışkanlıklarını değiştirmediği sürece asla olması gereken ağırlıkta, stabil bir şekilde kalamaz. Kilo verebilir ama beslenme alışkanlıkları değişmediyse 1-2 sene sonra başladığı noktaya geri dönecektir.

1 paket çikolatanın bedeli 45 dakika yürümek

Dışarıda yapılan hamburgerlerden bir tanesinin kalorisini yakmak için 1,5 saat, bir paket çikolata ya da gofretli çikolatanın kalorisini harcamak için 45 dakika yürüyüş yapmak gerekir.

23 Ocak 2011 Pazar

Hızlı ve sağlıklı beslenme yolları

Dondurulmuş gıdalardan hangilerini seçmeli? Porsiyonları önceden nasıl ayarlamalı? Ne kadarlık yemek pişirmeli? Hangi besinler daha pratik? Nasıl yemek hazırlamak daha hızlı ve kolay olur? İşte hızlı ve sağlıklı beslenmenin sırları!

Dondurulmuş yiyeceklerden etsiz yemeklere kadar birçok yemek seçeneği kısa süre içinde yemek hazırlığı yapmanıza yardımcı olur. Böylece hem zamandan kazanırsınız hem de kısa sürede hazırlanan kalorili yiyeceklerden uzak durmuş olursunuz. Anadolu Sağlık Merkezi'nden öğrendiğimiz bilgileri sizlerle paylaşıyoruz.

Dondurulmuş gıdalar

Dondurulmuş sebzeler zaman kazanmak için en uygun besinlerdendir. Sağlıklı şekilde beslenmek istiyorsanız donmuş sebzelerin sossuz olanlarını seçmelisiniz. Bunun için dondurulmuş sebze alırken etiketlerini okumalısınız. Özellikle doymuş yağ oranı 4 gram’dan az olan ve 400-600 mg’den az sodyum içerenleri tercih etmelisiniz.

Porsiyonları önceden ayarlayın

Pişmemiş tavuk, balık ya da etlerinizi marketten geldikten sonra yiyebileceğiniz kadar paketleyip dondurucuya koyun. 

Bu arada yiyecekler buzdolabına doğru yerleştirilmezse erken bozulabilir ya da bakteri gelişebilir.

Bir kere pişirin, iki kere yiyin

Yemek pişirdiğinizde biraz fazla miktarda hazırlamaya özen gösterin. Böylece fazla olan kısmı dondurucuya koyabilir ve bir dahaki sefere ısıtıp, yiyebilirsiniz.

Yumurtayı ana yemek yapın

Yumurta hazırlaması kolay ve hızlı bir besindir. Bu nedenle yumurtayı ana yemek olarak kullanabilirsiniz. Örneğin peynirli bir omlet yapabilirsiniz. Bir tam yumurta ve iki yumurta beyazını pişirebilirsiniz. İki yumurta beyazı bir yumurtanın kolesterolüne eşittir.

Etsiz yemek hazırlayın

Akşam yemeğinde mutlaka et ya da et türü bir yemek yemek şart değil. Donmuş sebze, az yağlı peynir ile pişirilmiş fırında patates de iyi bir akşam yemeği olabilir. Patatesi mikrodalgada ya da fırında kolayca pişirebilirsiniz.

20 Ocak 2011 Perşembe

Akupunktur tedavisi ile birlikte diyet

Akupunktur, obezite hastaları ve aşırı kilolu insanların son dönemlerde başvurduğu bir yöntem. Zayıflamak için başvurulan bu yöntemde hasta diyet de yapıyor. Diyet listesi iğneler takılmadan uygulansa aynı sonuç alınır mı?
Akupunktur, diyet yapmayı kolaylaştıran ve metabolizmayı hızlandıran bir tedavi yöntemidir. Akupunktur sayesinde, diyet çok rahat yapılabilir. Akupunktur yapılmadan, aynı listeyi uygulasanız bile aynı kiloyu veremezsiniz.

Akupunkturu en çok kimler tercih ediyor? Neden?
Akupunktur kadınlar arasında çok yaygın.  Hanımlar kilo vermek için kullandıkları ilaç ve benzeri maddelerden gördükleri zararın farkına varınca, daha bilinçli davranarak akupunkturu tercih ediyorlar. Bunun yanında kilonun sosyal bir sorun haline gelmesi de, kişiyi kesin çözüme ulaşmak için doğru yöntemi seçmeye yöneltiyor.

İğnelerin diyete etkisi nedir?
Pek çok olumlu etkisi var.  Akupunktur, hipotalamusta bulunan iştah merkezini etkileyerek, hastanın iştahını düzenler ve hasta çok az yemekle doyar. Mide asit salgısını azalttığı için diyet sırasında
hastanın mide kazıntısı ve mide yanması gibi sorunları olmaz. Diyet sırasında halsizliği ve bitkinliği önler. Üstelik akupunktur enerji verir. Hasta, diyet sırasında kendisini daha dinç hisseder. Metabolizma hızını düzenler. Akupunktur tedavisi gören hasta, kendi kendine yaptığı diyetlerden daha kolay kilo vermeyi başarır. Akupunktur serotonin ve endorfin seviyesini artırarak, diyet sırasında kişiye huzur verir ve sedasyon sağlar. Böylece diyet yapan kişi, yemek yeme zevkinin kısıtlamasından dolayı huzursuz ve sinirli olmaz. İğneler kişiye tokluk hissi verir

Diyet sofrasında neler olmalı ?

Diyet sırasında sofrada neler olmalıdır ?

Şimdi diyet sırasında sofrada mevsimin taze sebze ve meyveleri, tam tahıllar, çeberli gıda ve bakliyatlar, tavuk etinin beyaz kısmı özellikle derisi alınmış beyaz etli balık, yumurtanın beyazı ağırlıklı omlet nadiren az yağlı kırmızı et mutlaka sofrada bulunmalıdır.

Kilolu olduğunu kendin nasıl hesap edersin?

Kişi kilolu veya obez olduğunu kendisi nasıl hesap edebilir ?

Kişi tabi ki çok kilolu veya ileri dercede obezse aynaya bakarak bile anlayabilir. Ancak burada gerçekten ne kadar fazla kilosu var bunu beden kitle indeksi ölçümü ile yapabilir. Bildiğiniz  boy ve kilo arasındaki karesini bölerek hesaplanan bir yöntem ama bunun en gerçekçi ve en gelişmiş şekli ise kliniklerdeki biz de bu yöntemi tercih ediyoruz kişinin beden bileşenleri analizi cihazına girerek  tam gerçek kilo ve boyu saptamanın yanı sıra  ne kadar yağ, ne kadar kas, ne kadar kemik, ne kadar hücre içi ve hücre dışı sıvı ve ne kadar minarel, ne kadar proteine sahip olduğunu öğrenmesi ve bu yağın da telepikeli bölgelerde mi dağıldığını yoksa daha sistematik mi dağıldığını kasların ne şekil dağıldığını öğrenmesi çok daha gerçekçi olur. Özellikle kilo kaybı sürerken zayıflarken de nerelerden ne kadar gidiyor yani kaliteli dokulardan yoksa daha kalitesiz dokulardan mı gidiyor. Özellikle de yağ ağırlıklı mı gidiyor bunu öğrenmek için de vücut bileşenleri analizi cihazına herkesin hiç olmasa böyle bir programa başlarken ve aralarda da haftada bir girmesinde fayda var.


Diyet yapmak için riskli grupta mısınız?

Kimler diyet yapmak için riskli gruba girerler ?

Bir hekim kontrolünde olduğu sürece hiç kimsenin diyet yapmasında risk yoktur çünkü sağlıklı diyet dendiği zaman aşırı zayıf kişilerin bilinçli beslenme programı ile bilinçli bir kilo kazanımı programı ile kilo alması da bilinçli bir diyeti gerektirir. Aşırı şişman kişilerin de aynı şekilde diyet yaparak ideal kiloya yakın bir noktaya gelmeye gerekir. Dolayısı ile ister çok zayıf olsun ister ise çok şişman ve kilolu olsun sonuçta herkes uygun bilinçli ve doğru beslenme programını uygulayarak ideal kilosuna yaklaşabilir.


Hangi yaştan itibaren diyet yapılır?


Hangi yaştan itibaren diyet yapılabilir ve hangi yaştan sonra yapılmamalıdır ?Hangi yaştan itibaren diyet yapılabilir ve hangi yaştan sonra yapılmamalıdır ?

Şimdi maalesef diyet yaşı  oldukça erken yaşlara doğru çöktü hatta 2 - 2,5 yaşında bile aşırı obez hatta selülitli küçük çocuklar görebiliyoruz, bu çok üzücü bir durum. Bu nedenle eğer yağ hücrelerini büyüme ve gelişme dönemi ilk 2 yıl özellikle ağırlıklıdır, bu dönemde bile çocuklarda aşırı bir kilo varsa daha çocuk anne sütünden kesilip ağızdan beslenmeye başladığı andan itibaren mutlaka gıda kontrolü ve kilo kontrolü şarttır. Ama blu çağı tabi ki çok elzem örnekler dışında blu çağından itibaren kişilerin fazla kilo sorunu varsa erkenden sağlıklı beslenme programına geçmesinde yarar var ileri yaşta ise mutlaka ve hekim nezaretinde vucut analizleri, kan tahlilleri ve idrar tahlilleri yapılarak kişinin hangi maddeden eksiği veya fazlası saptanarak sağlıklı kilo kontrolü olmalıdır.

19 Ocak 2011 Çarşamba

Kalıcı kilo kontrolü için optimal beslenme

Optimal beslenme bir puzzle gibidir. Bu puzzle'ın parçalarını öğrenmeye ne dersiniz? İşte kalıcı kilo kontrolü için öneriler!

“Kalıcı Kilo Kontrolü”, bu konuda problem yaşayan her bireyin yeni yıl hedefinde yer almaktadır. Ancak kalıcı kilo kontrolü için hiçbir besin, sistem ya da ürünün, bir mucize olmadığı kabul edilerek, “Optimal Beslenme” nin bir yaşam şekli haline getirilmesi gerekir. Memorial Şişli Hastanesi Kilo Kontrolü ve Obezite Tedavi Merkezi’nden Dyt. E. Yasemin Sancak, yeni bir yılın sağlıklı kilo verme süreci için güzel bir başlangıç olduğunu belirterek optimal beslenme ile kalıcı kilo kontrolü hakkında bilgi verdi.

Her besin grubundan yeterli ve dengeli tüketim 

Obezitenin neden olduğu sağlık problemlerinin giderilmesi, sağlıklı ve formda olabilme hedefinin yerine getirilebilmesi için çeşitli yöntemler denenmektedir. Sağlıklı kilo kontrolünde; bazen bir yiyecek veya içecek, bazen bir tarif, bazense belli başlı besinler ve/veya besin destekleri, “mucizevi” olarak adlandırılmaktadır. Bazı yiyecekler ise “zararlı”, kesinlikle tüketilmemesi gereken besinler olarak değerlendirilmektedir. Oysaki hiçbir besin, sistem veya ürün mucize değildir. Önemli olan yerini artık “OPTİMAL BESLENME” tabirine bırakan, “Yeterli ve Dengeli Beslenme” nin ve “Düzenli Egzersiz”in, “Yaşam Şekli” haline getirilmesidir. ‘Optimal Beslenme bir “puzzle”a benzetilebilir. Tüm besin grupları (karbonhidratlar, yağlar, proteinler, vitaminler, mineraller, posa ve su) bu puzzle’ın en önemli parçalarıdır. Dönem dönem ön plana çıkan ve mucize gibi sunulan bazı önerilerse, yine bu puzzle’ın minik parçaları olmaktan öteye gidemez. (yeşil çay tüketimi, ön plana çıkan bazı meyveler, otlar vb…) Hiçbir öneri mucize yaratamaz, tümü dikkatle kullanılmalıdır. Tüm besin gruplarından, her öğünde, kişinin ihtiyacına özel olarak, beslenme ve diyet uzmanının önerdiği yeterli ve dengeli miktarlarda tüketmek gereklidir.

Kalıcı kilo kontrolü için öneriler
*Boyunuza uygun ağırlığı hedefleyin. Sağlıklı ağırlığa sahip iseniz, kilo almaktan kaçının.
*Kilolu veya şişman iseniz önce daha fazla ağırlık artışını önleyin ve sağlığınızı korumak için uzman bir ekip kontrolünde ağırlık kaybetmeyi hedefleyin.
*Az yağ eklenmiş sebze, yağsız beyaz et- balık- aşırı olmayan kırmızı et, kurubaklagiller, yağı azaltılmış süt-yoğurt, meyve ve tam tahılları tüketerek sağlıklı beslenme alışkanlığı kazanın.
*Öğünlerinizi ertelemeyin. Ana ve ara öğünleri atlamayın.
*Günde en az 1.5, ortalama 2.0-2.5 litre su için.
*Vücut ağırlığınızı korumada davranışlarınızın önemli olduğunu unutmayın.
*Psikolog tarafından davranış değiştirme tedavisi desteği sağlayın.
*Karbonhidratlar, ana ve ara öğünlerin temelini oluşturur. Tam tahıllı ekmek, tam tahıllı kahvaltılık gevrekler, esmer pirinç pilavı, kepekli makarna, tam buğday eriştesi, bulgur, tam tahıllı bisküviler, sebze ve meyveler basit olmayan, doğru karbonhidrat kaynaklarıdır.
*Protein ve yağların dengeli alınması, hayvansal – bitkisel kaynaklardan gelen oranların doğru dengelenmesi gerekir.
*Hiçbir besin veya besin desteğinin mucize yaratabileceğine inanmayın. Vücut biyokimyası tüm besin gruplarını aynı anda alıp kullanması gereken bir havuz sistemi ile çalışır. Bu nedenle herhangi bir besinin aşırı tüketimi yarar değil zarar bile yaratabilir.
*Günde 7-9 porsiyon (en az 5 porsiyon) sebze ve meyve tüketimine dikkat edilmelidir.
*Yağ ve şekeri aşırı tüketmekten kaçının. Etiket okumak yardımcı olacaktır.
*Yaşam kalitenizi artırmak, daha dikkatli olmak ve beslenmenizdeki problemleri saptamak için, diyetisyeninizle paylaşacağınız günlük tutun.
*Küçük tabaklar tercih edin. Porsiyon ölçülerinize dikkat edin.
*Kızartmalar yerine, fırında pişirme, ızgara, haşlama vb. yöntemleri kullanın. Barbekü yaparken ateşten 15 cm. uzaklığa dikkat edin.
*Yavaş yemeye dikkat edin. Yedikten sonra pişman olmayın, yerken keyfini çıkarın ve tüketim miktar ve sıklığını dengelemeyi öğrenin.
*Ara öğünlerde veya canınız tatlı istediğinde sebze ve meyveleri tercih edin.
*Uyandığınızda güne 1 saat içinde kahvaltı etmeye dikkat ederek başlayın.
*Daha aktif olun. Günde 30 dakika orta seviyede aktivite yapmayı hedefleyin. Bunu yavaş yavaş 45, hatta 60 dakikaya çıkarmayı hedefleyin.
*Haftada 0.5-1.0 kilodan fazla ağırlık kaybetmeyi hedefleyen diyetlerin gerçekçi ve sağlıklı önerilerde bulunmadığını unutmayın.
*Diyetinizdeki değişiklikleri yavaşça yapın ve unutmayın; “İyi veya kötü besin yoktur, dengeli veya dengesiz diyet vardır.”

14 Ocak 2011 Cuma

Diyetsiz Kilo Verelim!

Diyet yapmadan kilo vermek de mümkün ancak bilinçli beslenmek ve hareket etmek şart! Yaşam biçimini ve alışkanlıkları değiştirerek kilo verebilirsiniz!

Televizyon seyretmekten vazgeçin. 
Yapılan araştırmalar, televizyon karşısında geçirilen zamanın, başka hiçbir şey yapmadan oturulduğu için normal zamandan daha az kalori yakıldığını gösteriyor. Televizyon izlemek yerine aktif bir uğraş seçin. Sadece bu alışkanlığı değiştirirseniz, ayda 1 kilo verirsiniz.

Elektronik postalardan kurtulun! 
Özellikle aynı işyerinde çalışan arkadaşlarınıza elektronik posta yollamaktan vazgeçin. Birkaç metre uzaktaki birine mesaj yollamak yerine, kalkıp yanına giderek konuşmayı tercih edin. Gündelik hayata daha aktif olmak, masa başında oturmamak, etrafta biraz gezinmek, metabolizmanızı hızlandıracaktır.

İyi uyuyun!
Obezite Araştırma Merkezi’nin hazırladığı rapora göre, eğer günde 4 saatten az uyuyorsanız, uykusunu normal alan, yani ortalama 7 saat uyuyan birine göre, daha fazla kilo alma ihtimaliniz var. Uyku gereksinimi, iştahı kontrol eden hormonları etkiliyor. Yeterli uyku almazsanız, vücudunuz size acıktığınızı söyleyecektir.

Su için! 
Bütün uzmanlar su içmeniz gerektiğini söylüyor. Su içmek hem enerji verir, hem cildinizi temizler, hem de kilo vermenize yardımcı olur. Su içmek, metabolizmanızı %30 oranında hızlandırır. Eğer günde 1,5 litre su içerseniz, yılda fazladan 17.000 kalori yakarsınız. Ayrıca soğuk su içmek de kalori yakılmasına yardımcı oluyor.

Stres ve panikten uzak durmaya çalışın! 
Strese girdiğiniz zaman, vücudunuz metabolizmanızı hızlandırarak, stresle mücadele edebilmeniz için kortizon salgılamaya başlar. Ayrıca vücut, insülin hormonu salgılayarak, bir daha strese girdiğinizde kullanmak için, enerjiyi yağ olarak depolar. Derin nefes almak, strese karşı vücudun aldığı önlemleri durdurur. Bu yüzden stresli zamanlarda kendinizi çikolataya vermek yerine, derin nefes alın.

Gün içinde ufak hareketler edin. 
Oturduğunuz yerde ayaklarınızı oynatın. Ayaklarınızı çapraz hareketler yaptırır, arada bir eğilip ayağınıza değerseniz, günde ortalama 350 kalori yakarsınız. Ayakta beklemeniz gereken zamanları değerlendirin. Mesela suyun kaynamasını bekliyorsanız, bulunduğunuz oda içinde yürüyün. Bu hareketler size ayda 1,5 kilo kaybettirir.

12 Ocak 2011 Çarşamba

Kilo vermek için neyin yerine ne yiyorsun?

Gerçekten kilo vermek istiyorsanız, hangi yiyeceğin yerine hangisini koyarak sağlıklı ve düşük kalorili seçim yapmış olacağınızı bilmelisiniz.

Sağlıklı kilo vermenin en önemli yolu sağlıklı beslenme kurallarını bilmekten geçiyor. Günlük beslenme programımızda dengeli olmak, fazla kalori almamak, spor yapmak hem kilo kontrolü hem de sağlıklı bir beden sağlıyor.

Uzak durmamız gereken ve tüketmemiz gereken yiyecekleri sizin için araştırdık: Beslenme düzenimizi sağlıklı yiyeceklerden oluşturmak için size harika önerilerimiz var…

Bırakmamız gerekenler
*Pastırma, sucuk, sosis
*Yağda kızartılmış köfte
*Kızartılmış hamur işi tatlılar
*Yağda kızartılmış tavuk

Tercih etmemiz gereken pişirme yöntemleri 
*Izgara
*Haşlama
*Buharda pişirme, buğulama
*Fırında pişirme

Seçmemiz gereken yiyecekler 
*Tavuk (derisiz)
*Yağsız kırmızı et
*Balık
*Mercimek, fasulye gibi baklagiller

Kahvaltıda uzak durulması gereken yiyecekler
*Poğaça ve diğer hamur işleri
*Şekerli kahvaltı gevreği
*Reçel ve kaymak

Kahvaltıda tercih etmemiz gerekenler
*Ekmek (Tahıllı kahverengi tam buğdaydan yapılmış)
*Az tuz ve az şekerli kahvaltı gevreği
*Meyve ve meyve salatası

Makarna sosu hazırlarken kullanmamız gerekenler
*Domates
*Çeşitli sebzeler

Makarna sosu hazırlarken kullanmamamız gerekenler
*Krema, tereyağı
*Peynir

Sebzeleri ve salataları tüketirken
*Sebzeleri ve salataları daima sossuz tüketin
*Salatanıza sadece limon ya da sirke ilave edin

Sebzelere ve salatalara eklememeniz gerekenler
*Tereyağı ya da tereyağlı sos
*Yoğun zeytinyağlı soslar
*Mayonez

Karbonhidrat olarak seçmemiz gerekenler
*Kahverengi pirinç ya da bulgur
*Kepekli makarna
*Haşlayarak pişirme

Uzak durmamız gereken karbonhidratlar 
*Beyaz pirinç
*Beyaz makarna
*Haşlanmış patates
*Tereyağı ve krema karıştırılmış püre halinde patates
*Cips
*Kavurarak pişirme

Tatlı olarak tercih etmemiz gerekenler
*Az şekerli sütlü tatlılar
*Kuru ve taze meyveler (Miktarlara dikkat!)
*Taze sıkılmış meyve suları
*Çok az balla tatlandırılmış meyve salatası

Uzak durulacak tatlılar
*Şerbetli tatlılar
*Her türlü pasta, kek, kurabiye

Yeme alışkanlıklarınızda yapmanız gereken küçük değişiklikler
*Restorannda yemeğiniz gelmeden önce masaya ekmek almayın.
*Tatlınızı yanınızdaki arkadaşınızla paylaşın.
*Sağlıklı tatlı yemek istiyorsanız taze meyve salatasını tercih edin.
*Yediğinizin meyve değil de illa ki tatlı olmasını istiyorsanız, meyveden yapılmış bir tatlıyı seçin.
*Sandviç seçimlerinizi beyaz ekmek yerine tahıllı ekmekle yapın. Kaşar yerine yağsız beyaz peynirle hazırlamayı tercih edin.
*Dışarıda yediğiniz et, köfte türü yiyeceklerin yanına patates cipsi almak yerine salata yemeyi tercih edin.
*Makarna sosu için hazır paketleri tercih etmek yerine evde kendiniz sos hazırlayın.
*Atıştırmak için cips yerine kurutulmuş meyveler ile taze meyveleri tercih edin.
*Süt ve yoğurdun tam yağlı olanını değil, az yağlı ya da yağsız olanını tercih edin.
*Hazır meyveli yoğurt almak yerine, sade yoğurt alıp evde kendiniz meyve ilave edin.

11 Ocak 2011 Salı

Diyeti yarıda bırakmamak için

Diyet yaparken motivasyonumuzu düşüren sebepleri ortadan kaldırmak için öneriler.

Diyet yapmak, kilo vermek, zayıflamak, zor bir süreç… Diyet ilk başlarda işe yarayıp, kilo verdiğimizi görünce motivasyonumuz artar. Ancak bir süre sonra diyete devam etmek zorlaşır ve kilo verme hızı yavaşlar. Diyeti bitirmekle, devam etmek arasında gidip geliriz. Diyet yapmaktan daha sıkıntılı bir dönemdir bu. Bu arada verdiğimiz kiloları geri almış bile oluruz. 

Bu süreci hepimiz yaşıyoruz. Motivasyon düşünce diyeti bırakıyoruz. Bunun nedenlerini anlamak bir sonraki diyet döneminde daha motive ve kararlı olmamıza yardımcı olabilir. Diyeti bırakma nedenlerimizi Diyetisyen Seçil Kenar anlatıyor. 

1. Diyete devam ettiğiniz süre içerisinde kilo verme hızınız yavaşlıyor;
Diyete başladığınız dönemde ayda 4-5 kg (yüksek ağırlıkta başlayanlar için 6-7 kg) verilirken, geçen sürede kilo verme hızınız azalıyor. Bazen diyet ve egzersiz yapmanıza rağmen hiç kilo veremediğinizi de görüyorsunuz. 

Metabolizmamız hep yaşamaya yönlendirilmiş olarak yaratılmıştır. Yani az besin tüketmeye, diyet yapmaya başladığınızda metabolizmanız bu durumu siz kıtlıktasınız diye algılamaktadır. Aldığınız kaloriyi azalttıkça o da size adapte olmakta, açlıktan ölmenizi engellemek için o da kendi harcadığı enerjiyi azaltarak sizin kilo vermenizi yavaşlatmaktadır. 

Bu yüzden diyete başlarken akılcı hedefler koyar ve her geçen gün ağırlık kaybetme hızınızın azalacağını bilirseniz motivasyonunuzu kaybetmezsiniz.

2. Daha sık acıkmaya başladınız;
İlk diyete başladığınızda hiç acıkmıyordunuz. Fakat 2 ay sonra çok daha fazla acıkmaya ve diyette ki besinlerle doymamaya başladınız.

Zayıflama devam ederken vücutta insülin seviyesi artar ve bu durumda daha sık acıkmaya başlarsınız. Diyetisyeninizle konuşun. Ara öğün miktarlarını arttırmak acıkmaları engelleyecektir. 

3. Aynı besinleri tüketmekten bıktınız, diyetten sıkıldınız;
Diyet kişiye özgüdür ve kişinin istekleri ve yemek düzeni ona göre ayarlanmalıdır. Fakat her gün pasta, börek, pizza her canınızın istediği yüksek kalorili besinleri yiyerek zayıflamamız da hayaldir. 

Çok sıkıldığınızı hissettiğiniz durumlarda diyetisyeninize danışarak haftada bir veya iki kez istediğiniz besinlerden tüketebilirsiniz. Diyet listenizde besin alternatifleri isteyebilirsiniz. 

Örneğin akşamüzeri sürekli meyve yemek yerine arada ½ simit, meyveli yoğurt, kepekli bisküvi tarzında seçenekleri koyabilirsiniz. 

4. Sürekli diyette olduğunuzu düşünüyorsunuz, diyetteyim psikolojisine girdiniz.
Evet diyet yapmak gerçekten uzun bir süreçtir. Sürekli diyette olduğunuzu düşünür ve kısıtlandığınız için psikolojik olarak bir süre sonra yıpranırsınız. Bu yüzden siz diyette değilsiniz, siz sağlıklı yaşıyorsunuz, hayat tarzınızı değiştirmeye çalışıyorsunuz. 

5. Çevremdeki kişiler sürekli yorum yapıyorlar.
Diyete devam ettiğiniz süre içerisinde çevrenizdekiler sizde ki gözle görünen değişimi fark ederek çok kilo verdiğinizi söyleyip, yorum yapacaklardır. ‘Yüzün çöktü artık diyet yapma, bence çok hızlı kilo verdin, bu kadar yeter daha fazla verme’ tarzında bir çok yorum duyacaksınız. Bu cümleler bir süre sonra motivasyonunuzun azalmasına sebep olacaktır. 
Bu durumda diyetisyeninize güvenin, kaç kilo olmanız gerektiği, yağ ölçümlerinizin hangi aralıklarda takip edilmesi gerektiğini konuşun. 

6. 1 gün diyeti bozduğumda hemen kilo alıyorsunuz, diyeti bırakınca yine eski kilonuza geri döneceğinizi düşünüyorsunuz;
Vücudunuz kilo almanızı sağlamak için bu dönemde en ufak kaçamaklarınızda bile hemen yağ olarak depolama eğilimi gösterecektir. Fakat, olmanız gereken kiloya geldiğinizde ve o kiloda 6-7 ay kaldıktan ve metabolizmanız diyet psikolojisinden çıktıktan sonra bu tür küçük kaçamaklar sonucunda kilo almadığınızı göreceksiniz.

7. Çocuğunuz hastaydı veya işiniz çok yoğundu, bu hafta diyete uyamadınız ve motivasyonunuz azaldı, tekrar diyetisyenin karşısına çıkmak istemiyorsunuz.
Tabii ki hiç kimsenin hayatı süper değil. Hepimiz belli dönemlerde hastalık, iş yoğunlukları, yorgunluk gibi dönemler yaşıyoruz. Bu süreçte diyetinize uyamamış, kilo vermemiş veya kilo almış olabilirsiniz, bu tip sorunları herkes yaşıyor. Kimse diyete başlayıp süper bir şekilde diyete devam etmiyor, mutlaka hafif bozmalar olacaktır. 

Burada dikkat edilmesi gereken nokta ya hep ya hiç şeklinde düşünülmemelidir. Bir kez diyeti bozduğunuzda aynen hiç bir şey olmamış gibi diyete devam edilmelidir. Fakat unutulmamalıdır ki çok fazla kaçırmalar da bir süre sonra diyetten kopmaya sebebiyet vermektedir. Bu çok ince ayrımı yapmak zorundasınız. 

8. Diyet yapmamak için sürekli bahaneler buluyorsunuz;
Diyet sürecinde danışanlarımdan çeşitli bahaneler dinliyorum. Bu hafta spor yapamadım çok yoğundum, ofis dışında yemek yiyorum ne yiyeceğimi bulamadım, ara öğünlerimi tüketemiyorum gibi… Diyet yapmamak için bahane bulabilirsiniz ama unutmayın ki bunlar sadece bahane… Burada önemli olan kendinizle yüzleşmeniz ve gerçekten diyeti neden yapmadığınız ve nerelerde hata yaptığınızı diyetisyeninizle çözmeye çalışın, bahane üretmek yerine hayat tarzınızı değiştirecek adımlar atın.

Diyeti bırakmamak için;
*Kilo verme hedeflerini kısa süreler ve az miktarlarda koyun, örneğin 100 kg olarak diyete başlıyorsunuz 2 ayda 7-8 kg verelim daha sonra ki hedefimizi 92 kilo da belirleriz şeklinde devam etmek motivasyonunuzu arttıracaktır. Unutmayın ki yüksek hedefler motivasyonu düşürür. Kısa hedefler ise motivasyonu arttırır.
*Yeni diyet tarifleri deneyin, sürekli aynı ızgara yemekleri tüketmek diyete motivasyonunuzu azaltır. Diyet listelerinde sevdiğiniz besinleri arada diyetisyeninize danışarak tüketebilirsiniz.
*Diyeti bozmak dünyanın sonu değildir, böyle bir durum olduğunda hiçbir şey olmamış gibi aynen diyetinize devam ediniz.
*Her gün hep aynı şeyleri aynı saatte yemekten kaçının, özel günler, hafta sonları, davetler konusunda diyetisyeniniz ile mönü alternatifleri yazın.
*Gün içerisinde yemek istediğiniz veya aklınıza gelen besinleri not alıp bunları hangi miktarda, neyin yerine yiyebileceğinizi diyetisyeninize danışın.
*Sebepler üretmek yerine çözümler üretmeye çalışın, kendinizle yüzleşin, gerekiyorsa psikoloğa danışın.
*1 hafta kilo verememiş olabilirsiniz, bunun moralinizi bozmasına izin vermeyin.
*Motivasyonunuzu arttırmak için kendinize küçük ödüller verin fakat bunlar yemek olmasın, kendinize ufak hediyeler alın veya güzel bir kahve ısmarlayın.
*Sürekli her yerde diyetten ve kaç kilo verdiğinizden bahsetmeyin, unutmayın diyet yapmak geçici özel bir durum değildir, siz hayat tarzınızı değiştirmek istiyorsunuz.
*Çevrenizin size söylemiş olduğu diyet önerileri (benim diyetimde sıcak su vardı, seninkinde neden yok v.b cümleler) ve vücudunuz konusunda ki yorumlara kulak asmayın sadece önemli olan sizin kendinizi iyi hissetmenizdir.
*Kendinize güvenin, kaç kez diyeti bırakmış olursanız olun bu durumu düzeltebilirsiniz ve artık diyeti bitirebilirsiniz.

9 Ocak 2011 Pazar

2011 yılında yeni diyetle yenilenin

Yeni yılda daha enerjik, daha mutlu, daha heyecanlı olmanızı sağlayacak yeni beslenme planı önerimizle değişime hazırlanın.

Daha enerjik, daha mutlu, daha heyecanlı olmanızı sağlayacak; yorgunluğa, bezginliğe, çekingenliğe ve sinirliğe karşı hangi yiyecekleri beslenme planınıza dahil etmeniz gerektiğini uzman diyetisyen Selahattin Dönmez açıklıyor… 

Daha enerjik olmak için 

Portakal, elma, soya sütü, yoğurt
Yavaş sindirilen bu karbonhidratlar, bu özelliklerinden dolayı vücut için daha uzun süreli besin kaynağıdırlar. 

Ayçekirdeği
İçeriğindeki magnezyum sayesinde kas ve sinirlerin normal fonksiyonlarını yerine getirebilmelerini sağlar, kalp ritmini düzenler, kemikleri güçlendirir. Bir avuç ayçekirdeği, günlük magnezyum gereksiniminin yarısını sağlar. 

Ton balığı
İçeriğindeki protein sayesinde kasların yenilenmesini sağlayan ton balığı, egzersiz sonrası için iyi bir seçimdir. 

Daha mutlu olmak için

Somon balığı
Somon veya benzeri soğuk su balıkları, ruh halini iyileştiren B12 vitamini ile depresyonu önlemede yardımcı olan omega-3 yağ asidi içerir. Omega-3, serotonin düzeyini yükseltir. Serotonin ruh halini iyileştirir ve rahatsızlık hissini azaltır. 

Muz
Serotonin düzeyi üzerinde etkili olan B6 vitamini içerir. Düzenli olarak alkol tüketiyor veya doğum kontrol hapları alıyorsanız, vücudunuzun B6 vitamininin azalabileceğini unutmayın. 

Tavuk ciğeri
Beynin “iyi hissetme” nörotransmitter’lerinin üretiminde destekleyici olan folik asit açısından oldukça zengin bir besindir. 

Daha heyecanlı olmak için 

Fındık
L-arginin adı verilen aminoasitler açısından zengin olan fındık ve susam (genital bölge de dahil olmak üzere) tüm vücutta kan dolaşımını hızlandırır. Yumurta ve ette de az miktarda L-arginin bulunur. 

Çikolata
İçeriğindeki şeker, nörotransmitter serotonin salgılanmasını, yağ ve feniletilamin ise endorfin salgılanmasını tetikler. Bu kombinasyon, optimal beyin mutluluğu adı verilen bir etkiye neden olur. Çikolatadaki kafein de geçici bir canlandırıcı, uyarıcı etki yapar. Tüm bunlar sonucunda da rahatlama ve zindelik hissine neden olur. 

Yorgunluğa karşı

C vitamini yönünden zengin taze meyve ve sebzeler oldukça yararlıdır. Kivi, portakal, çilek, kuşburnu, yeşil biber, havuç gibi sebze ve meyveleri tüketmek gerekir. Vitamin kayıplarını önlemek için taze olmaları önemlidir. 

Bezginliğe karşı

İçeriğindeki triptofan adlı aminoaside bağlı olarak bu dönemde özellikle kalsiyum açısından zengin süt, yoğurt ve peynir gibi protein kaynaklı besinlerin tüketimini artırmak, daha enerjik hissetmenizi sağlar. Bu dönemde C vitamini ihtiyacı da artacağı için taze sebze ve meyve de tüketmek önemlidir. Bir bardak süt, meyveli yoğurt veya bir kase sütlü tatlı gibi bir alternatifi ara öğünlerinizde tüketerek bezginlik duygusunun azalmasını sağlayabilirsiniz. 

Çekingenliğe karşı

İçeriğindeki fosfor mineralinin etkisinden yararlanmak için bol miktarda, örneğin haftada 2-3 kez taze balık tüketmelisiniz. Bunun yanında kuru baklagil (fasulye, nohut, mercimek…) yemekleri ve tam buğday içeriğiyle bulgur tüketimini artırarak yaşadığınız çekingenlik duygusundan kurtulabilir ve kendinize olan güvenin arttığını görebilirsiniz. 

Sinirliliğe karşı

Kafein, vücutta serotonin hormonunu etkilediğinden, öfkeli olduğunuz dönemlerde daha az kahve içmeye çalışın. Ayrıca kırmızı et tüketimini azaltıp fındık, fıstık, ceviz gibi yağlı tohum tüketimini artırırsanız, giderek sakinleşirsiniz. 

6 Ocak 2011 Perşembe

Yeni diyet trendi: Doyana kadar yemek!

Amerika'dan gelen yeni bir diyet trendi, diyete olan bakış açısını değiştiriyor. Amaç; yemeyi sevmek, tadını çıkarmak ve doyana kadar yemek!

Diyet yaparken sürekli midenizin zil çalmasından şikayetçiyseniz, imdadınıza Amerika'dan gelen yeni bir diyet trendi yetişiyor: Volumetrik Diyet! ''Hacim Diyeti'' olarak da adlandırabileceğimiz bu diyet trendi, yeni bir çığır açıyor. Çünkü temeli, ''doyana kadar ye'' prensibine dayanıyor.

Nesnelerin hacmini ölçmeye yarayan bir birim olan ''volumetri''den adını alan diyet yöntemi, besinleri kalori değerlerine göre değil, hacim değerlerine göre sınıflandırıyor. Bir örnek vermek gerekirse: 15 tane üzüm, tartıda 100 gram geliyor ve kalorisi de 70 civarında. 15 tane kurutulmuş üzüm ise en fazla 20 gram ve onun da kalorisi 70 civarında. Peki, 100 gram üzümle mi doyarsınız, yoksa 20 gram kuru üzümle mi? Her ikisinin de kalorisi aynı ise, daha hacimli olan taze üzüme uzanmaz mı şimdi eliniz? Bu soruya ''evet'' deme ihtimaliniz çok yüksek. Zaten araştırmalar da bunu gösteriyor.

Pennsylvania'da yapılan bir araştırmaya göre insanlar, ''doyana'' kadar yemek yiyor. Bu durumda ''ne'' yediğinin pek bir önemi kalmıyor. Düşük kalorili de olsa, yüksek kalorili de olsa, temel amaç ''doydum'' hissini yaşamak! Bu araştırmadan yola çıkarak ''Volumetrik Diyeti'' geliştiren Beslenme Uzmanı Barbara Rolls, normalden daha az yiyerek zayıflamanın çok zor olduğunun altını çiziyor: ''Besinleri kısarak yapılan diyet, ilk başta kilo verdirir ama uzun vadede başarılı olamaz. Çünkü 'açlık' hissinin bastırılması gerekiyor!''

Bir günlük örnek mönü

SABAH: Aç karnına bir bardak su için. Ardından büyük bir kase içine; yulaf ezmesi, taze meyve parçaları koyun. Bu karışıma yağsız süt, yoğurt ya da meyve suyuyla hacim kazandırın.

ARA: Bir patates salatasının içine bolca salatalık doğrayın. Bu, salatanızın hem hacmini artıracak hem de daha doyurucu olacak.

ÖĞLE: Sade suya tirit tarzı çorbanızın hacmini artırmak için kepekli makarna ve sebzelerden faydalanın. Makarna yerine bulgur, yarma, pirinç gibi bakliyatlar da kullanabilirsiniz. Kurubaklagiller de çorbaya ayrı bir lezzet ve hacim katar. İsterseniz içine arada bir tavuk, balık ya da et parçaları atın. Eğer zengin bir çorba içme şansınız yoksa; balık ya da tavuk filetonun yanında bol salata ve sebze yiyebilirsiniz. Ardından küçük bir sütlü tatlı ya da meyve alabilirsiniz. Bol bol su içmeyi unutmayın! 

5 Ocak 2011 Çarşamba

Evde Kilo Vermenin Pratik Yolları

Pratik yöntemlerle evde kilo vermenin yollarını denemeye ne dersiniz?

Sıkı ve fit görünmenin tam zamanı! Pratik yöntemlerle evde kilo vermenin yollarını denemeye ne dersiniz?

Belinizi İnceltin!

Göbek ve bel çevresine toplanan yağ ve kilolardan kurtulmak istiyorsanız günde sadece 15 dakikaya ve bir oklavaya ihtiyacınız var.

Oklavayı ensenize denk gelecek şekilde, yatay biçimde iki elinizle tutun. Ayakta olmak koşuluyla sağa ve sola doğru dönün.

Bu pratik yöntem hem belinizi inceltmeye hem de kol kaslarının çalışmasına yardımcı olur.

Basenlerinizi Küçültün!

Kalça ve basenlerinizdeki fazla kilolarla vedalaşmak için günde sadece 15 dakika ve bir yastığa ihtiyacınız var.

Halının üzerine yastığı yerleştirin. Sırt üstü biçimde halının üzerine yatın. Yastığın bel kısmınızdaki boşluğu doldurduğundan emin olun. Önce sağ sonra sol bacağınızı karnınıza doğru çekip bırakın.Bu yöntem sayesinde hem basenleriniz küçülecek hem de bacaklarınız sıkılaşacaktır.

Sıkı Görünün!

Tüm vücut kaslarını çalıştırmak, kilo vermek için en etkili ve basit yöntemlerden biri yürüyüş yapmaktır. Yürüyüş aynı zamanda kalp sağlığı için de faydalıdır.

Açık havada yürüyüş yapmaya fırsat bulamıyorsanız evin için de yapabilirsiniz. Günde ortalama 15 dakika hafif tempoda evin içinde yürüyebilirsiniz. Vücudunuz yürümeye alıştıktan sonra süreyi artırabilirsiniz.

Yürüyüş için diğer bir yöntem ise hafif yüksek bir sehpa ya da ters çevrilmiş bir kova üzerine basarak step yapmaktır. Step; tüm vücut kaslarını çalıştırır özellikle de basenlerinizin küçülmesini sağlar.

Ölçülü Beslenin!

Kilo vermenin en önemli püf noktası ölçülü beslenmektir. Dilediğiniz her yiyecekten küçük porsiyonlarla yiyin. Eğer kalorisi yüksek bir yemek yediyseniz; enerji yakmak için step, oklava ya da yastıkla çalışma egzersizlerini yapın.

Su İçin!

Cilt, vücut sağlığı ve kilo vermek için en büyük yardımcınız sudur. Günde ortalama 8 bardak su içmeyi ihmal etmeyin. Su; hem vücuttaki yağların yakılmasını sağlar hem de iç organların sağlıklı çalışmasına yardımcı olur.

Kilo Vermenin 3 Püf Noktası

Spor yapıyorum, spor performansımı beslenmeyle nasıl daha olumlu hale getirebilirim?

Spor yaparken günlük beslenmeyle alınan kalori miktarı, diyetin karbonhidrat ve protein içeriğini, vücudun etkin bir şekilde kullanmasına olanak sağlar. Böylece spor performansının artmasında en etkin ve emin yol sağlanır. 

Doğal besinler, sadece yaşamsal besin maddelerinin alınmasında değil, aynı zamanda sağlıklı yaşamın devam ettirilmesinde de oldukça önemlidir. Sporda performansı etkileyen, tek besin yoktur. Ancak az yağlı süt ve yoğurt, portakal gibi sitrik asidi yüksek meyveler; ıspanak, semizotu, karnabahar ve lahana gibi sebzeler; özellikle kabuğuyla pişirilen patates, kepekli tahıl ürünleri, kahvaltılık tahıl gevrekleri ve az yağla pişirilmiş makarnayla pilavlar, spor yapan kişinin performansını artırır. 

Spor yapılan günlerde, bu besinleri ana ve ara öğünlerde tüketebilirsiniz. Ayrıca kan şekerinin düşmesi, performansı olumsuz yönde etkileyeceğinden, spor süresince bir enerji içeceği içilebilir. Bu sayede, hem oluşan sıvı kaybı önlenir; hem de terlemeyle kaybolan bazı minerallerin tekrar vücuda alınmasıyla, yorgunluk engellenir.

Kilo verirken en çok zorlandığım konu, akşam yemeğinden sonraki atıştırmalarım. Bunları sağlıklı besinlerden hangileriyle değiştirebilirim? Hem doyurucu olan, hem de kilo aldırmayan ne yiyebilirim?

Zayıflama sırasında birçok kadının korkulu rüyası, atıştırmaların nasıl dengeleceğini bilmemektir. Gün boyunca diyete uyan kişi, akşam yemekten sonra kaçamağa başlar. Bu alışkanlığı sağlıklı beslenme yöntemlerine doğru çekmek, kalori alımını artırmadan kilo vermeye devam sağlayabilir. 

Gün boyunca yapılan diyeti bozmamak için, çoğu kadın akşamları grissini, galeta ve etimek gibi kalrisi olmadığını düşündüğü besinleri tercih etmektedir. Bu çok yanlış bir davranıştır. Çünkü yüksek ısıda gevrek haline getirilmiş olan bu besinlerin içerdikleri nem oranı azaldığından, kuru ağırlıklarındaki kalori miktarları artmakta ve enerji yoğunluğu yüksek besinler haline gelmektedir. En doğru ve doyurucu atıştırmalıklara beyaz leblebi, soyalı lebleli, havuç dilimleri, taze sıkılmış domates suyu ve az yağlı sütle hazırlanmış latte’yi örnek verebiliriz.

Kilo vermek için diyet mi daha etkindir, yoksa yapılan fiziksel aktivite mi?

Tek başına diyet, kilo vermede en etkin yoldur. Ancak tek başına yapılan fiziksel aktive de, az da olsa kilo vermeye yardımcı olmaktadır. Örneğin normal beslenen ve kilo vermek için herhangi bir özel beslenme uygulamayan bir kadın, günde ortalama yediği yiyeceklerden gelen kaloriyi 500 kalori kadar azaltırsa, haftada ortalama 500 ile 900 gram kadar kilo verir. 

Buna karşılık, beslenmesinde hiçbir şey değiştirmeyen bir başka kadın, günde ortalama 70 dakika kadar yürüyüş yaparsa, tek başına fiziksel aktiviteyle sadece 150 grama kadar kilo verebilmektedir. Diyet ve fiziksel aktivite bir arada yapılırsa, bunlar birbirleriyle olumlu yönde etkinleşir ve en etkin kilo verme, böyle sağlanır. 

3 Ocak 2011 Pazartesi

Alışverişe çıkınca kalori de yakılır mı?

2 bin deneğin katıldığı araştırmaya göre, indirimi yakalamak için alışverişte yılda toplam 250 kilometreye yakın yol kateden kadınların yarısından biraz fazlası, bir alışveriş gününden sonra kendilerini spor salonunda egzersiz yapmaktan daha yorgun hissettiklerini belirtiyor.

Kadınların alışveriş sırasında ortalama 4,7 km yol katetmelerine ve mağazaları taramak için haftada 2,5 saat harcamalarına karşın, erkekler ortalama 2,4 km yol katediyor ve haftada 50 dakika sarf ediyor.

Kadınlar alışveriş sırasında doktorlar tarafından tavsiye edilen günlük 10 bin adımın dörtte üçüne yakınını yerine getirerek, 7 bin 305 adım atıyor.

Araştırmaya katılan 10 kadından 9’u, büyük bir alışveriş için eşofman veya rahat ayakkabılar giydiğini açıklarken, üçte ikisi bunu geçerli bir sportif egzersiz olarak görmediğini belirtiyor.

Denek kadınların üçte biri haftada bir kez "ciddi" alışveriş yaptığını, 10 kadından 8’i de arkadaşlarıyla gittiğinde daha uzun alışveriş yaptığını ve daha çok gezdiğini kabul ediyor.

Kadınların yüzde 45’i de ara ve mola vermeden "yıkılana dek alışveriş" yaptığını söylüyor.
Araştırmanın verilerine göre, haftada iki kez alışveriş yapan kadınların, ayda 2 kiloya yakın kilo kaybetmelerini sağlayacak kadar "egzersiz" yapmış gibi olacakları hesaplanıyor.

Düşük kalorili bir tatlı üreticisi tarafından bu konuda yapılan bir başka araştırmada da uzmanlar kadınların rafları taradıkları her beş dakikada beş kalori, yılda yaklaşık 48 bin kalori yaktıklarını hesap ediyorlar. Bunun günlük 1940 kalori alımı tavsiye edilen kadınların 25 gününe bedel olduğu belirtiliyor.

3 bin kişinin katıldığı bu araştırmada da kadınlar, ayda 11 kez alışverişe çıktıklarını ve yaklaşık 13 saat harcadıklarını açıklıyorlar.

Araştırmacılar, 3 saatlik bir alışverişin 495 kalorilik bir Big Mac hamburgeri, iki saatlik alışverişin de 283 kalorilik kremalı bir kahveyi yakabileceğini hesaplıyorlar.

Diyeti bozmanın nedeni arkadaş mı?

Restoranda arkadaşınla birlikte yemek siparişi vermek üzeresin. Sen, kremalı jambonlu spagetti düşüncesiyle ağzının sularını akıtırken bir anda kendine itiraf ediyorsun: ’Hayır, yapmamalıyım!’.

Yakın arkadaşların kararlarının bizim üzerimizde aslında çok eğlenceli bir etkisi var. Onların kararları o kadar önemli ki Dünya Sağlık Örgütü, insan sağlığı üzerindeki arkadaş faktörüne genetik ve gelir düzeyi faktörleri kadar önem atfetmiş. 

Arkadaşların birbirinin beslenme ve sağlık alışkanlıklarına etki etmesi Healthy People 2010 raporunda bile işlenmiş. Sigara içmek, grip aşısı olmaya karar vermek ve vitamin almaya başlamak sosyal çevreden bulaşan davranışlar. Ancak arkadaş çevremizin etkisini en çok hissettiğimiz zamanlar yemek, içmek ve egzersiz saatleri.

(Sözde) Dalga etkisi

Hızla kilo alan bir arkadaş sahibi olmak senin de yüzde 57 oranında o yolda ilerlemene neden oluyor. Bunu yaptıkları bir araştırma ile ortaya koyan ikili sosyal ağlar üzerine 10 yıldır çalışmalar gerçekleştirdi.  Bu konuda ki açıklamaları: "Bilinçli ya da bilinçsiz olarak, insanlar ne kadar yiyeceğine ya da ne kadar kilonun fazla kilo olduğuna başkalarına bakarak karar veriyor" diyor.

Aslında tatlı mönüsüne bakmaya gerek bile görmezken yemeğin ardından brownie sipariş eden arkadaşlarına katılıp sen de fikrini bir anda değiştirebilirsin. Hatta bazı durumlarda yemek konusunda teslim olacağımız ilişkiler bile geliştirdiğimiz oluyor. Kadının sadece "Berbat bir gün geçiriyorum ve birkaç tane kızarmış patates yersem daha iyi olacağım" demek için "yemek arkadaşları" bulunuyor.

Sosyal çevre içki içme alışkanlıklarına da çok fazla etki ediyor. Alkol, fazlasıyla nam salmış bir diyet düşmanıdır. (Eğer Martini’den sonra baharatlı cipse hayır diyebiliyorsan o ayrı.) Araştırmalarına göre içki içmek risk kategorisinde bulunuyormuş. Çünkü arkadaşları içtiyse içki içme isteği iki katı artan katılımcılarla karşılaşılmış. Bu kadar çabuk etkilenip kendimizi bırakmamızda fiziksel bağlantının etkisi olabilir.

Araştırmalarının ardından şu sonuca ulaşmış: Başkalarından etkilendiğimiz zaman, beynimizin bilinçli kararlar veren bölümü harekete geçmiyor. Bunun yerine kafanın arkasında yer alan bir bölüm (occipital lob) harekete geçiyor (ki burası görme fonksiyonuyla ilgili olan kısımdır.) Türkçesi: Bizim için iyi olacak şeye odaklanmak yerine (bir elmayı ısırdığımız an) başkalarının o sırada ne yaptığına odaklanıyoruz (birinin çikolatalı pastadan ısırık alması).

2 Ocak 2011 Pazar

Doğru yiyerek zayıflamanın tüyoları

Fazla kilolarınız ne yediğinizden çok mutfağınızda hangi gıdalara yer verdiğinizle ilgilidir. Eğer doğru yiyecekleri satın almasını bilirseniz fazla kilolarınızdan da kısa sürede kurtulabilirsiniz.

İşte size süpermarkette sağlık yiyecekler seçebilmenizi sağlayacak bazı ipuçları…

Fark etmeden diyetle size akıllı alışveriş tüyolarını veriyorum. Sağlığınız için doğru yiyecekler seçerek fazla kilolara geri dönmemek üzere veda edebilirsiniz.

- Gökkuşağının renklerinin keyfini çıkarın – 
Sene boyunca elinizin altında bulunan rengarenk sebze ve meyve yelpazesinden yararlanın. Yerel çiftlik marketlerinde veya sebze reyonundaki haftanın özel ürününe dikkat edin.

- Kalsiyum için sütü tercih edin – 
Marketteki bir sürü kalsiyum açısından zenginleştirilmiş meyve sularıyla süt yerine bunları tercih etmek oldukça kışkırtıcı. Kalsiyum açısından zenginleştirilmiş meyve suları kemik yapıcı besinleri içermezler.

- Tam tahılları tercih edin – 
Tam tahıllılar rafine kuzenlerine oranla daha fazla lif, vitamin, mineral ve diğer koruyucu maddelerden sağlarlar.

- Depolayın – 
Gazlı içecekler yerine çikolatalı veya aromalı sütlere bakın. Çocuklar besleyici soğuk içecekleri her zaman severler.

- Yüzde 100′ü arayın – 
Meyve suyu alırken etiketinde yüzde 100 ibaresini arayın. Başka içeceklerde bulunmayan besinleri sağlarlar.

- Seyahat dostu seçenekler alın – 
Parka veya günübirlik gezilere gitmeyi planlarken paketlemesi kolay, besleyici yiyecekler alın. Tek porsiyonluk yoğurt, puding ya da peynir, kolayca çürümeyen meyveler ve önceden kesilmiş sebzeler, krik-krak, simit, kraker ve humus gibi bunları batırabileceğiniz proteinli soslar alın.

- Öğrendiklerinizi öğretici bir deneyime dönüştürün – 
Çocuklarınızın haftalık alışveriş listenizi yapmanıza yardımcı olmalarına izin verin. Çocuklarınızın yaşları yeterince büyükse bunu ‘Yiyecek Rehber Piramidi’ni kullanarak yapın. Bunu bir oyuna çevirerek eğlenceli hale de getirmeniz de mümkün.

- Çocuklarınızın seçmesine izin verin – 
Çocuklara besleyici yiyecekler yemeyi öğretmenin önemli bir kısmı onları yeni lezzetlerle tanıştırmaktır. Çocuğunuzun o hafta denemek üzere yeni bir çeşit ekmek, yoğurt veya yeni bir tam tahıllı gevrek seçmesine izin verebilirsiniz.

 
Copyright © 2013 MODA DÜKKAN
Design by MODADUKKAN | MODA
    Twitter Facebook Google Plus Vimeo Flickr YouTube