POPULER YAYINLAR

18 Eylül 2011 Pazar

Göbek eritmenin altın kuralları

Göbeğiniz oturduğunuzda akordeon misali kat kat katlanıyorsa ve bu durum sizi rahatsız ediyorsa, ondan kurtulmak için diyet ya da egzersiz tek başlarına yeterli olmayacaktır. İşte göbek eritmenin sırları…

İnce bir vücuda sahip olduğu halde göbeğinden yakınanlara veya ne kadar uğraşırlarsa uğraşsınlar göbeklerini bir türlü eritemeyenlere sıkça rastlarsınız. Hatta bazıları, televizyonlarda reklâmı yapılan ilginç görünümlü karın çalıştıran aletlerden satın bile almıştır, ama tabii bunların istenilen randımanı veremediklerini anlamaları da uzun sürmez.

Aslında 'göbek problemi', kulaktan dolma diyet ve egzersiz yöntemleriyle çözümlenemeyecek kadar önemli bir sorun. Bu konuda uzman önerileri doğrultusunda hareket etmek ve sabır göstermek, 'sıkı ve düz bir karna sahip olmanın' anahtarı.

İstenilen ölçülerde, düzgün ve orantılı bir vücuda sahip olmak için özen gösterilmesi gereken hususlar, şu başlıklar altında özetlenebilir…

Beslenme

Düz bir karın istiyorsanız, dikkat etmeniz gereken en önemli nokta 'beslenme' konusudur. Yağlardan kurtulmak için öncelikle kan şekeri seviyesini kontrol altına almanız gerekiyor. Bu da en iyi günde 4-6 öğünle sağlanır. Tabii 6 öğün deyince aklınıza, masalar dolusu yemek gelmesin.

Bir öğün, sebzeli bir omlet de olabilir, meyve doğradığınız bir mısır gevreği de, ya da yarım fincan pilavla bir parça tavuk ve bolca salata veya bir elma. Temel olarak üç ana ve üç ara öğün tüketebilirsiniz. Burada amaç, az ama sık yemektir. Böylece ihtiyacınız kadar protein ve karbonhidrat ve az miktarda da yağ tüketmiş olursunuz.

Oranlar

Uzmanlar, alınan kalorinin yüzde 80′inin karbonhidratlardan gelmesi halinde, sıkı ve düz bir karna sahip olmanın pek mümkün olmadığını belirtiyor. Oranların değişebileceğini, ama kalorilerin yüzde 55′inden fazlasının karbonhidrattan alınmasının, vücuttaki yağdan kurtulmada pek yardımcı olmayacağını ifade eden uzmanlar, vücut tolere edebiliyorsa, az miktarda karbonhidrat alarak diyet yapılabileceğini, ama önemli olanın yüzde 55 sınırını aşmamak olduğunu kaydediyor.

Zamanlama

Uzmanlar, bünyeye giren yağ miktarı azaldıkça vücudun bir tür alarma geçerek, alınan yağı depolamaya çalıştığını vurgulayarak, kan şekerini kontrol etmek için, gün içinde her 2-3 saatte bir, bir şeyler yenilmesini, çünkü bunun, vücuttaki yağı yakmaya yardımcı olduğunu bildiriyor.

Kalori

Yukarıda belirtilenlerin hepsini uyguladığı halde yine de düz bir karna sahip olamayanların, kilosunu sabit tutmak için günde kaç kalori alacağını öğrenmesi gerektiğini belirten uzmanlar, "Bunu da biraz uğraşıp deneme yoluyla öğrenebilirsiniz. Ayrıca, tükettiğiniz toplam kaloriyi, kaç gram protein, karbonhidrat ve yağı tükettiğinizi de belirleyip yazmalısınız" önerisinde bulunuyor.

Kalori azaltma

Uzmanlar, kiloyu sabit tutmak için alınması gereken günlük kalori miktarı bulunduktan sonra, alınan kalori miktarının 200 kalori kadar azaltılması gerektiğini ifade ederek, "Hedef, yiyebildiğiniz kadar yiyip, yine de yağ yakmaya devam etmek ama bu arada da kas kaybına uğramamaktır. Olabildiğince az yemeyi hedeflerseniz, elde edeceğiniz tek şey metabolizmanızı yavaşlatmak ve kas dokusundan kaybetmek olacaktır. İlk hafta sonra verdiğiniz, kilodan çok, vücutta birikmiş su olacaktır. Esas ondan sonra kilo vermeye başlarsınız" bilgisini veriyor.

Tutarlılık

Haftanın 6 günü bu programın uygulanıp, haftada bir gün istenilen bir besinden bir porsiyon tüketilebileceğini kaydeden uzmanlar, "Ancak burada önemli olan şey abartmamaktır. Çünkü abartmanız halinde kan şekeri seviyesi tekrar yükselebilir ki bu da yağ yakmanızı durdurur" uyarısında bulunmayı da ihmal etmiyor.

Ağırlık çalışması

Uzmanlar, haftada 2-3 kez yapılacak 35 dakikalık (bir saate de çıkılabilir) ağırlık çalışmasının, hem vücuttaki kas kütlesini arttırdığını hem de metabolizma hızını arttırdığını vurgulayarak, "Çünkü kas, yağdan daha çok kalori yakar. Bu şekilde günde fazladan 30 ila 50 kalori yakabilirsiniz. Ağırlık çalışmasına karın egzersizlerini de dâhil etmelisiniz. Böylece bir yandan vücudunuzdaki yağ miktarını azaltırken, diğer yandan da karnınızı sıkılaştırmış olursunuz" diyorlar.

Kardiyovasküler egzersizler

Haftada 3 ila 5 gün, 30-40 dakikalık orta yoğunlukta kardiyo egzersizleri yapılmasını öneren uzmanlar, "Başlangıç seviyesindekiler, egzersizin yoğunluğunu kademeli olarak arttırmalılar. Eğer zaten belli bir seviyedeyseniz, haftanın iki günü daha yoğun program uygulayabilirsiniz. Bunu düzenli uygular, yediklerinize dikkat eder ve bu rutini her 3-4 haftada bir değiştirirseniz, düz bir karna sahip olabilirsiniz" ifadesini kullanıyorlar.

Zayıflamak için ayrıntılara dikkat edin!

Uzmanlar, en düşük miktarlarda kilo kaybının bile sağlık açısından bedene büyük yararlar sağlayabileceğini belirtiyor. Yüksek tansiyon, diyabet, yüksek kolesterol, uyku bozuklukları ve birçok tıbbi sorun, en iddiasız kilo kaybı ile bile düzelme gösterebilir.

Az miktarda kilo kaybını sağlamak için bile en azından daha ölçülü, daha bilinçli ve sağlıklı beslenmeye odaklanmak büyük yarar sağlayacaktır. Bu gerçek, her şeyi değiştirir. Hemen herkes kendini daha iyi hissettiği ve sağlık sorunları riskini azalttığı daha sağlıklı bir kiloya ulaşmayı başarabilir.

Doğru hedefi belirlediğinizde başarıya ulaşmanız kolaylaşır

Kilo vermeye çalışırken, hedefe ulaşacağınıza inanmak ve “hedef” belirlemek çok önemlidir. Ancak, kilo verirken hedef, “rakamlar” değil, “başarıya ulaşmak ve verilen kiloları korumak” olmalıdır. Hedefler her zaman için planlı bir şekilde diyetinize uymanıza yardımcı olur. Ulaşmak istedikleriniz için detaylı bir şekilde plan yapmanız, başarınızın bir kısmını oluşturacaktır.

Örneğin 10 kg verebilmek için kendinize üç ay süre koyun. Zamanlama için bir tablo hazırlayın ve her hafta alışveriş stratejilerinizi, yaptığınız egzersizleri ve ileriye dönük planlarınızı listeleyin. Bunlar motivasyonunuzu artıracak ve gerçekleştirilebilirliği yükseltecektir.

Başarınızı hayal etmek sizi hedefe yaklaştırır

Genelde tüm başarılı insanlar, önce başarılarını hayal eder, âdeta görürler. Bu küçük zihin oyunu kişinin kendisini bu başarıya ulaşabileceğini hissetmesini sağlar. Aynı şekilde, siz de kendi hedeflerinizin gerçekte gerçekleşmiş olduğunuz senaryoyu gözünüzde canlandırın. Örneğin akşam yemeği için doğru seçimler yaptığınızı gözünüzde canlandırabilirsiniz veya akşam bir davette önünüze gelen çikolatalı sufleyi yemek yerine sabah tartıda göreceğiniz düşük kilonuzu düşünün. Aklınıza geldikçe bu senaryoları tekrarlayın.

Kendinizi sabote etmemeye karar verdiğinizde değişim gerçekleşir

Birçok kez aslında farkında olmadan kendimize yeteri kadar güvenmediğimiz ve asla kilo veremeyeceğimizi düşündüğümüz için diyetimizi sabote ederiz. Kendinizi bu tarz düşünceler içinde yakalarsanız hemen bunu olumlu sözler ile yer değiştirmeye çalışın. Örneğin; “İstediğim kadar kilo veremedim fakat bunu değiştirebilirim. Şu andan itibaren kendime haftada üç kez olacak şekilde egzersiz planı hazırlayacağım” diyebilirsiniz.

Sağlıklı beslenmeye başlamak için hiçbir zaman geç değildir. Genelde diyete başlamak için ayın ilk günü veya haftanın ilk günü beklenir. Buna hiç gerek yok, karar verdiğiniz anda değişime başlayın. Zaten ihtiyacınız olan da budur; karar vermek…

Kendi kendinize hesap verin başkaları için değişmeyin

Kilo vermek (ya da kendinize yapacağınız kişisel gelişim yatırımı) sizin arzu ve kararınızla olmalıdır. Başkası için değil, kendiniz için. Yapabildiğiniz ya da yapamadığınızın hesabını başkalarına değil, kendinize verin. Diğer bir deyişle, yaşamınızın sorumluluğu sizin elinizdedir. O nedenle, kendi kendinizin en yakın arkadaşı olmayı deneyin.

Aksaklıkları kafanıza takmamaya çalışın ve ilerleyişinizi kutlayın. Bunun en iyi yollarından birisi ise hayatınızın tüm alanlarında sahip olduğunuz kişisel, profesyonel ve fiziksel becerilerinizi listelemeniz olacaktır. Bugünden itibaren yaptığınız tüm doğru şeyleri not alın. Doğruların büyük bir hızla artması sizi şaşırtacak.

Kendinize güveni arttırmak için önceki başarılarınızı hatırlayın

Kendinize olan güveniniz hakkında tereddüt mü ediyorsunuz? Bunun bir yolu da kendinize olan inancınızı olumlu cümlelerle desteklemektir; basit, kendinizi onaylayıcı ifadeleri her gün tekrarlamaya çalışın. Size destek olabileceğini düşündüğünüz arkadaşlarınızla bunu açıkça paylaşın sizi iyi tanıyan birilerinin önceki başarılarınızı hatırlatması kendiniz için güven tazelemeye yardımcı olabilir.

“Battı balık yan gider” değil, “… yaparsam daha iyi” deyin.

Ya hep ya da hiç şeklinde düşünmemeye çalışın. Örneğin sırf bir öğünde fazla yediniz diye diyetinizi mahvettiğinizi düşünmeyin. Kendinize karşı daha nazik olun ve yaşanan aksilikleri, öğrenmek için bir fırsat olarak görmeye çalışın.

Hedeflerinizin peşinden gidin vazgeçmeyin

Kilo kaybetmekle ilgili hedeflerinize ulaşacağınıza dair olan inancınız çok önemlidir. Fakat bunu aynı zamanda beslenmede davranış değişiklikleri yaparak ve fiziksel aktiviteyi artırarak gerçekleştirmelisiniz. Kendinizi sadece incecik olarak düşünemezsiniz ama beklentilerinizi etkin kılmak için kendinizi doğru ruh durumu içerisinde düşünebilirsiniz. Unutmayın; diyette başarısız yoktur, vazgeçen vardır…

Kalçaları eriten inanılmaz diyet

Uzmanlar, hareketsizlik ve yanlış beslenme gibi nedenlerden dolayı vücudun alt bölümünde özellikle de kalçalarda toplanan fazla yağlardan kurtulmak için çok özel bir diyet programı uygulamak gerektiğin belirtiyor. İşte kalçaları eritmek için uygulanacak diyet programı…

Uygulayacağınız diyet her yerde kolayca bulup tüketeceğiniz gıdalardan oluşuyor. En önemlisi de oldukça ekonomik oluşu. Diyet kayısı ve badem müsli olarak tanımlanıyor.

Kayısı ve badem müsli

Hazırlayacağınız müslinin tadı oldukça leziz. İçeriğinde badem ve kurutulmuş meyveler ve tahıllar kadar pek çok vücudunuza faydalı gıdalar bulunuyor. Ancak hepsi bir araya getirildiğinde kalça bölgenizdeki yağları hızla eritip, sizi forma sokuyor.

Hazırlanışı

2 fincan yulaf tanesi, 2 fincan kırılmış fındık, 1 fincan buğday, 1 fincan çekirdeksiz kuru üzüm, 1 fincan ayçiçeği tohumu, 1 fincan badem, 1 fincan ince kıyılmış kuru kayısı

Malzemeleri karıştırıp, blenderdan geçirin. Hazırladığınız karışımı tam 12 porsiyon olacak şekilde eşit parçalara ayırın. Her porsiyonda karışımı bir bardak diyet soğuk süt ilave ederek tüketeceksiniz. Tabii üzerine yarım dilim muz da ekleyebilirsiniz.

Her günkü program

Kahvaltı
Bir porsiyon hazırladığınız müsli, bir fincan süt ve dilimlenmiş yarım dilim muz

Saat 11.00
Bir elma

Öğle
Bir porsiyon müsli ve yarım muz

Öğleden sonra
Bir avuç kuru üzüm

Ana öğün
Meyveyle birlikte temel gıdalar

Yatmadan önce
Bir portakal

Meyveler
Elma, kayısı, iki kurutulmuş erik, bir mango

Ana öğünler

Pazartesi
Bir parça tavuk kanat ya da göğüs ızgara, yeşil salata ve bir meyve

Salı
İki yumurtalı omlet, domates ve rendelenmiş havuçla tüketilecek.

Çarşamba
Bir çay fincanı büyüklüğünde yer tutan spagetti. Bir meyve.

Perşembe
İnce dilimlenmiş bir tavuk göğsü. Haşlanmış havuçla servis yapılacak. Dilerseniz yanına haşlanmış brokoli de alabilirsiniz. Bir meyve.

Cuma
Ton balıklı yeşil salata. Bir adet katı pişmiş yumurta. Bir meyve.

Cumartesi
Bir parça hindi göğsü, mısırla karışık yeşil salata. Bir meyve.

Pazar
3 dilim rosto edilmiş biftek, havuçlu brokoli salatası ve iki adet haşlanmış patates. Bir meyve.

İdeal diyetin olmazsa olmazları

Diyet ve güzellik uzmanları, kilo verip forma girmenin ilk adımının tükettiğimiz içecekler yoluyla aldığımız gereksiz kalorilerden kurtulmak olduğunu belirtiyor.


Kilo vermenin ilk adımı içtiklerinizden aldığınız gereksiz kalorilerden kurtulmaktır. Büyük boy bir latte ve 2 bardak kırmızı şarapta toplam 600 kalori bulunur. Gereksiz yere aldığınız bu kaloriler kilo vermede önünüzdeki en büyük engeldir.

Alkolden, kremalı kahvelerden ve sıcak çikolatadan bir süre uzak durun. Bunların yerine bitki çaylarını tercih edin.

Tost ve sandviçlerinizin üzerine tadını artırmak için tereyağı, reçel ya da margarin sürüyor olabilirsiniz. Bu konuda da oldukça haklısınız. Kesinlikle tadı normalde olduğundan çok daha güzeldir. Ancak madalyonun öbür tarafını da dikkate almakta fayda var. Şekersiz reçel, az kalorili margarin gibi diyet ürünleri tercih etmeye çalışın.

Kahvaltısız olmaz

Sizi saat 11’de daha acıktıracak kadar hafif bir kahvaltı yapmayın. Kahvaltıda karbonhidrat ve proteini bir arada tercih ederseniz çok daha tok hissedersiniz. Yumurta ve tost gibi ikilileri deneyin.

Öğle yemeğinde…

Yemeğe başlamadan önce sebze çorbası için. Bu sizi tok tutmaya yardımcı olacak. Ana yemek olarak da büyük boy bir salata, sebze yemekleri ya da ton balıklı sandviç seçebilirsiniz.

Akşam yemeği

Gece hazımsızlık yaratacak zor sindirilen besinler yerine lifli ve sizi rahat tutacak yemekler yiyin. Bol bol su için, akşam yemeğinden sonra biraz hareket etmeye çalışın. Hemen yatağa yatıp uyumaya çalışmayın.

Aç kalmayın!

Aç kalarak kilo veremezsiniz, bunu kabul edin. Kendinize eziyet çektirerek ve aç kalarak sadece psikolojinizi bozacaksınız. Çünkü sürekli yemek yediğinizi hayal ederek yaşayacak ve stresli bir ruh haline gireceksiniz. Daha az yiyin, ekstra yediğiniz yiyeceklere bir süreliğine ara verin ancak kesinlikle aç kalmayın!

Zayıflamak isteyenlere altın tavsiyeler

Kilo fazlalığı özellikle de şişmanlık hepimizin ortak korkusu haline geldi. İyi de oldu! Çünkü sorunun estetik boyutundan daha önemli yanları, tetiklediği önemli sağlık sorunları var. Dahası, şişmanlık yaşam kalitemizi bozuyor, ömrümüzü kısaltıyor.

Hipertansiyon, şeker hastalığı, osteoartirit, safra kesesi taşı, koroner arter hastalığı, kolesterol yüksekliği, uyku bozuklukları, kanser gibi pek çok sağlık sorununda ya hazırlayıcı ya da kolaylaştırıcı etkisi var.

Kilolu insanların çoğu kendileriyle barışık değil. Bazıları daha sinirli, alıngan, uyumsuz. Bazıları da içine kapanık, yorgun ve hırçın. Çoğu, genelde mutsuz. Kısacası, sorunun ruh sağlığını bozan yanları da var.

Kişiye özel

- Diyetler kişiye özel olmalı. Yaşa, cinse, işe, ekonomik duruma, ağız tadına, sağlık sorunlarına, kullanılan ilaçlara göre planlanmalı. Herkes için aynı şeyleri öneren sihirli diyetlerin sizi başarıya götüreceğine inanmayın.

- Diyete başlamadan önce mutlaka tıbbi değerlendirmeden geçin. Dikkatli bir bedensel ve ruhsal değerlendirme, bazı kan analizleri, özellikle hormonal değerlendirmeler, kan şekeriniz, karaciğer testleriniz, böbrek fonksiyonlarınız dikkatle incelenmeden ve doktor onayı olmadan hiçbir diyete başlamayın.

- Diyet yaparken bedeninizde meydana gelen olumlu-olumsuz değişmeleri belirli aralıklarla uzman bir doktorun değerlendirmesinin gerektiğini unutmayın. Fiziksel aktivite desteğinde bulunun.

Hormonlu kilolara dikkat edin

Düşük metabolizma hızının sorumlusu hormonal bozukluklar olabilir. Tiroid hormonu yetersizliği bunun en iyi bilinen örneği. Hipotiroidide düşük metabolizma hızına bağlı hızlı kilo almaya, hastalığın halsizlik, yorgunluk, kabızlık, unutkanlık, cilt, tırnak, saç ve kaş değişiklikleri gibi diğer birçok belirti eşlik eder.

Çok hafif düzeydeki tiroid bezi yetmezliğindeyse metabolik hızdaki düşme ve bunun sonucunda oluşan kilo verme güçlüğü bazen ilk ve tek belirtidir. Bu nedenle kilo verme programlarına başlarken özellikle zor kilo verip kolay kilo alanların tiroid hormonu yetersizliği yönünden dikkatlice incelenmesi gerekir. Kilo fazlalığı sorununuzun böbrek üstü bezi hastalıklarından, hipofiz bezi urlarından ve bazı genetik kökenli hormonal bozukluklardan da kaynaklanabileceğini unutmayın.

Yavaşlayın, zayıflayın

- “Zayıflamak istiyorsanız yavaşlayın”. Size ters geleceğini biliyoruz ama bu doğru bir tavsiye. Çünkü az hareket etmeniz değil, yemek yeme hızınızı yavaşlatmanızı öğütler!

- Çatalınıza daha küçük parçalar alın, tabağınızı küçültün, kaşıklama hızınızı düşürün.

- Lokmalar arasında çatal ve bıçağınızı masaya geri bırakın.

- Yemek yerken zaman zaman ara verin ve su yudumlayın.

- Yemek süresince masadakilerle sohbet edin.

- Yavaş yiyin ki sadece damağınız değil, beyniniz de lezzet alsın.

- Yemeğe iştahınızı azaltacak düşük kalorili, hacimli yiyeceklerle başlayın.

- Başkalarıyla yemek yerken hızınızı azaltma manevralarını deneyin.

- Kendinizi aynada izliyor gibi davranın. Yavaş, hoş, ölçülü, dikkatli, abartısız yemek yiyen biri olun!

- Yemek yerken oturun. Oturmak hızınızı kesecektir.

- Çalışma masanızda yemek yemekten kaçının.

Görsellikten uzak durun

- Ara öğünleri alın ama gereksiz atıştırmaları önleyin.

- Yiyecekleri daha az görünür ve zor ulaşılır hale getirin.

- Besinleri buzdolabında açıkta veya şeffaf paketlerde değil, kapalı tutun. Böylece buzdolabını açtığınızda görsel işaretler almazsınız.

- Boş mideyle durmayın. Sık sık ve az az yiyin.

- Yemek zamanlarını keyif alınır hale getirin. Sevdiklerinizle yeni yerler keşfetmek yemeğinize zevk ve zaman katacaktır.

Bunları sakın yapmayın!

- Kişiye özel olmayan diyetleri…

- Kısa sürede hızlı kilo kaybı sağlayan ‘sihirli ve şok’ diyetleri…

- Kişinin gereksinimine göre düzenlenmemiş, kontrol altında yapılamayan çok düşük kalorili diyetleri…

- Yeterli ve dengeli beslenme alışkanlığı kazandırılmayıp, özel ürünleri öneren diyetleri…

- Tek tip besine dayalı diyetleri…

- Zayıflattığı öne sürülen ve pek çok yan etkisi bulunan ilaçlarla beraber önerilen diyetleri…

Kısır döngüyü kırın

- Kilo döngüsü vücut ağırlığının defalarca azalıp çoğalmasıdır. Kilo döngüsüne sebep olan diyetler ‘ahmak diyeti’ veya ‘şarlatan diyetler’ olarak da bilinir. Kilo döngüsü küçük dalgalanmalardan (her döngü 3-5 kg) büyük iniş çıkışlara (her döngü 25 kg ya da daha fazla) kadar değişir. Bazı araştırmalar kilo döngüsünü ciddi sağlık riskleriyle (hipertansiyon, kalp sorunları gibi) ilişkili buluyorlar.

- Olası risklerden kaçınmak için uzmanların çoğu, şişman kişilerin yaşam boyu daha sağlıklı bir kiloyu elde edip koruması için sağlıklı beslenmesini ve düzenli fiziksel aktivite yapmasını öneriyor.

Sabotajcılarınızı azaltın

- Aile bireyleriyle anlaşarak yanınızda size önerilmeyen veya size uygun olmayan besinleri yememelerini sağlayın.

- Ailenizi, dostlarınızı ve çevrenizi yememeniz gereken yiyecekleri ikram etmemeleri ve hediye olarak getirmemeleri konusunda uyarın.

- Çocuklarınıza daha çok sebze ve meyve tüketme alışkanlığı edindirin. Sağlıklı ve dengeli beslenerek onlara örnek olun.

- Masa üzerinde kuruyemiş, cips, kurabiye, tatlı, kek, çörek ve diğer kalori bombası atıştırmaları bulundurmayın.

- Zayıflama programlarında en etkili fiziksel egzersiz, size ilave yiyecekler, zararlı besinler önerildiğinde başınızı sağdan sola, soldan sağa sallamaktır.

- Diyetinizi sabote eden dost sabotajcıları uyarın! Anneniz, ananeniz, teyzeniz, okul ve iş arkadaşlarınız potansiyel sabotajcılarınız olabilir.

Prof. Dr. Osman Müftüoğlu

12 Eylül 2011 Pazartesi

Şok diyetlerden uzak durun

Fazla kilolarından şikayetçi olup kilo vermek isteyenlerin şok diyetlerden uzak durması gerektiğini belirten uzmanlar, kilolarından arınmış bir vücut için bir dizi önerilerde bulunuyor. İşte kolay ve sağlıklı kilo verme ipuçları…

Beslenme ve Diyet Uzmanı Gökhan Kıvanç, baharın gelmesiyle birlikte kışın alınan kilolardan kurtulmak isteyenlerin şok diyetlerden uzak durmasını tavsiye ederken, "Metabolizmanızı iyi çalışır duruma getirmek için kahvaltı öğününe ağırlık verin, öğün atlamayın, günde 2-2.5 litre su için. Günde sadece 1 küp şeker azaltarak yılda yaklaşık 1 kilo verebilirsiniz. Kilo almamak için özellikle akşam yemeğinden hemen sonra yatmayın, gece atıştırmayın" dedi.

"Kilo vermek zor değildir" diyen Kıvanç, "Önemli olan korumayı başarmaktır. Şok diyetlerle verilen kilolar, sonradan fazlasıyla alınıp, vücutta deformasyonlara, kas kaybına ve metabolizmada yavaşlamaya yol açarak, hem sağlığınızı bozabilir, hem de sizi 'kilo alma adayı' haline getirebilir.

Kalıcı kilo kontrolü için doğru yöntem tektir. Metabolizma hızı ölçülmeli, detaylı vücut analizi yapılmalı, kişinin sağlık durumu, yaşam şekli, beğenileri vb. diğer tüm özelliklerine dayanarak diyetisyen tarafından önerilen sağlıklı beslenme programı uygulanmalı ve bu yaşam şekli haline getirilmelidir" dedi.

Kahvaltı çok önemli

"Metabolizmanızı iyi çalışır duruma getirmek için kahvaltı öğününe ağırlık vermelisiniz. İyi bir kahvaltı ile güne ve diyete başlamak sizin direncinizi koruyacak ve diyetin yapılabilirliğini sağlayacaktır" diyen Kıvanç, şöyle devam etti:

"Ekmek ve peynirin yanı sıra haftada üç gün mutlaka yumurta yemelisiniz. Çünkü yumurta enerji veren aminoasitleri üretmektedir. Sağlıklı beslenme için günde 3 ana öğün (kahvaltı, öğle ve akşam) ve 3 ara öğün (kuşluk, ikindi ve gece) tüketilmelidir.

Öğün atlamamak, hem kan şekerimizin düzende kalmasına, hem de gereksiz atıştırmalarımızın önüne geçecektir. Atlanan öğün, kişinin kan şekerinde düzensizliğe ve çabuk acıkmasına neden olur. Bunun sonucunda kişi, bir sonraki öğünde daha çok besin tüketir ve böylece vücuduna gereğinden fazla miktarda enerji almış olur. Bu durum, kilo alımlarını beraberinde getirir.

Yeterli posa tüketimini sağlamak için öğünlerinizde mutlaka sebze yemeği ve salata tüketmeye çalışın. Posa değeri yüksek olduğu için ekmeğinizi tam tahıllı tercih edin. Kızartılmış, şerbetli tatlılardan kaçıp sütlü tatlılara yönelmek hem kan şekerinizi kontrol altında tutmanızı sağlayacak, hem de yüksek enerji almanıza engel olacaktır. Özellikle mevsime uygun sebze ve meyvelerden, günde 7-9 porsiyon (en az 5 porsiyon) tüketin. Her renk besinin farklı faydaları olduğundan çeşitliliğe önem verin. Hem vitamin kaybı, hem yüksek kalori alımı, hem de kanserojen madde oluşabilme riski açısından, kızartma yönteminden uzak durun."

Yaz ve kış beslenmesi arasındaki en temel farkın sıvı tüketimi olduğunu ifade eden Kıvanç, "Metabolik hızın azalmaması, sindirim, emilim gibi görevlerin yapılabilmesi, hücre, doku, organ ve sistemlerin çalışması, atıkların vücuttan atılması ve vücut ısısının dengelenmesi için, günde yaklaşık 2-2,5 litre su tüketimini ihmal etmeyin.

İçeceklerinize şeker eklemeyin. Kaç tane şeker kullandığınızı gözden geçirin. Günde sadece 1 adet küp şeker azaltarak yılda yaklaşık 1 kilo verebilirsiniz. Uykusuzluk aşırı gerginliğe ve aşırı yeme krizine neden olur, çünkü uykusuz olduğunuzda gerginliğiniz artacak, metabolizmanızı da yavaşlatacaktır.

Metabolizmanızın düzenli çalışması için en ideali günde 7- 8 saat uyku. Kilo almamak için özellikle akşam yemeğinden hemen sonra yatma alışkanlığından kurtulun, mümkünse akşam 6′dan sonra meyve dışında bir şey yemeyin.

Gece yemeklerini unutun

Gece atıştırmalarından da kurtulun. Hızlı ve çabuk yemek yapmak için aldığınız dondurulmuş gıdalar ya da hazır yemekler içerdikleri katkı maddeleri nedeniyle kilo aldırır. Bu nedenle taze sebzeleri pişirmeyi tercih etmelisiniz. Tuz, vücutta su tutulmasına neden olur ve şişkinlik hissi yaratır.

Ayrıca tuzun iştah açıcı bir özelliği olduğundan, sofrada tuz kullanmamak ve pişmiş yemeklere fazladan tuz eklememek gerekir."

Bağışıklık sisteminizi besinlerle koruyun

Çok sık grip ve nezle mi oluyorsunuz? Her kış boğazınız şiştiği için rapor almak zorunda mı kalıyorsunuz? Vücudunuzun başka yerlerindeki iltihaplardan mı yakınıyorsunuz? Bu soruların çoğuna cevabınız ‘Evet’ ise, bağışıklık sisteminiz yeterince güçlü değil demektir.

Uzmanlar, güçlü bir bağışıklık sisteminin, yalnızca vücuda giren enfeksiyonlarla değil, yanık veya ameliyatlardan sonra oluşabilecek enfeksiyonlarla, hatta kanserle mücadele için gerekli olduğunu belirterek, beslenmenin de bu mücadelede rol oynadığını bildiriyor.

Uzmanlar, ‘vücudun silahlı kuvvetleri’ olarak nitelendirilen bağışıklık sisteminin iyi çalışabilmesi için gerekli besin öğelerini şöyle sıralıyor:

B-6, E ve C vitaminleri, çinko, demir ve bakır mineralleri, beta-karoten ve Omega-3 yağ asitleri.

Öldürücü hücreler
B-6 vitamininin, antikor üretimi ve T hücrelerinin hedefe özel öldürücü hücrelere dönüşümü için gerekli olduğunu ifade eden uzmanlar, folik asidin de vücudu savunmak için savaşan akyuvarların yapımında görev aldığını kaydediyor.

E vitamininin de, bağışıklık hücrelerini serbest radikallerle zarar görmekten koruduğunu vurgulayan uzmanlar, başka bir antioksidan (hücreleri zarar görmekten koruyan madde) olan C vitamini eksikliğinde çeşitli bağışıklık fonksiyonlarının azaldığının görüldüğünü belirtiyor. C vitamini yeterli olduğu takdirde, ‘ön cephe savaşçıları’ olan B ve T hücrelerinin sayısının arttığına dikkat çeken uzmanlar, ayrıca C vitaminlerinin, sigaranın vereceği zararı önlediğini bildiriyor.

Sebze ve meyveler
Turuncu, kırmızı ve yeşil sebzelerde ve meyvelerde bol miktarda bulunan beta-karotende yardımcı T hücrelerinin ve doğal öldürücü hücrelerin sayılarında artış olduğunu ifade eden uzmanlar, beta-karotenin, vücutta A vitaminine çevrilerek dolaylı yarar da sağladığını kaydediyor. Uzmanlar, mamalarına A vitamini eklenmesinin, gelişmekte olan birçok ülkede çocukların zatürree, ishal ve dizanteri gibi hastalıklardan ölmesinin engellendiğini belirtiyor. Minerallerden çinkonun, bağışıklık sisteminin çeşitli işlemlerinde önemli rolü olduğunu vurgulanıyor.

Akıllı besinlerle kalıcı kilo vermek

Uzmanlar, kalıcı olarak kilo vermek ve yakalanan formu korumak için diyet yapmak, dengeli ve düzenli beslenmek kadar vücutta şişmanlığa neden olabilecek gizli metabolik hastalıkların da olup olmadığının bilinmesi gerektiğini belirtiyor.

Yanımızdaki baklava yerken kilo almıyor da biz ıspanak yerken niye kilo alıyoruz?

Kilo problemi olan birçoğumuz, zaman zaman fazla kilolarımızdan kurtulmak için mucize formüllerin peşine düşmüşüzdür. Maydanozu, lahanayı veya çeşitli ot kombinasyonlarını kaynatarak sularını içtiğimizde, birden bütün yağlarımızın eriyeceğini düşünmüşüzdür.

Belki de çoğu zaman, zayıf arkadaşlarımız baklava börek yerken ve hiç kilo almazken, kendimizin haşlanmış ıspanak yememize rağmen nasıl olur da bu kadar kilo sorunu yaşadığımıza bir anlam verememişizdir. Bu konuda belki de metabolizmamızın hiç çalışmadığını düşünerek kaderimize küsmüşüzdür.

Gerçekten bu şişmanlık denilen hastalığın kalıcı bir çözümü yok mudur? Obezite ve metabolizma hastalıkları uzmanı Dr. Ayça Kaya, kalıcı kilo vermede doğru zamanda doğru yolu izlemenin önemine dikkat çekiyor.

Dr. Ayça Kaya “Her şeyden önce vücutta şişmanlığa neden olabilecek bazı gizli metabolik hastalıkların açığa çıkarılması çok önemlidir. Böyle bir durum varsa ve tedavisiz kalırsa istediğiniz kadar az beslenin bir müddet sonra tekrar kilo alımı kaçınılmaz olur.

Daha sonra da kalıcı kilo kaybı için hayat boyu gidecek beslenme sistemi kişiye benimsetilmelidir.” diyor. Bu beslenme sistemi içinde bazı akıllı besinleri bilerek seçmenin şişmanlık denen hastalıkla baş etmede altın standartlardan biri olduğunu vurgulayan Dr. Ayça Kaya kalıcı kilo vermede rol oynayan akıllı besinler ile ilgili bilgi veriyor.

Şeker yükü fazla yiyeceklere dikkat!

İnsan vücudu ana yakıt kaynağı olarak glikozu kullanır. Glikozun kaynağı ise yiyeceklerle aldığımız karbonhidratlardır. Karbonhidratları kabaca basit karbonhidratlar ve kompleks karbonhidratlar olarak ikiye ayırırız. Basit karbonhidratlar, şeker yükü fazla olan yiyeceklerdir. Kan şekerimizi hızlı yükseltir ve bizi daha çok acıktırır, daha çok yememize neden olur.

Şeker yükü düşük yiyecekler uzun süre tok tutar…

Kompleks karbonhidratların içindeki şeker ise kana daha yavaş geçer ve bizi daha uzun süre tok tutar. Kompleks karbonhidratlar ve düşük glisemik indeksli yiyecekler: Bu yiyecekler kalıcı kilo vermede en sık başvuracağımız akıllı besinlerdir. Elma, armut, kivi, greyfurt, kiraz, çilek, kurubaklagiller, bulgur, esmer pirinç ve kepekli makarnadır.

Glisemik indeksi yüksek yiyecekleri tek başına tüketmeyin!

Başlıca basit karbonhidrat ihtiva eden ve glisemik indeksi yüksek olan yiyecekler: Şeker, bal, reçel, tatlılar, muz, incir, üzüm, tatlı kavun, tatlı karpuz, patates, havuç, beyaz pirinç, beyaz un ve beyaz makarnadır. Peki, bu yiyecekleri hiç tüketmeyecek miyiz? Tabii ki yiyeceğiz ama şeker oranını düşürerek yiyeceğiz yani nasıl yiyeceğimizi bileceğiz. Örneğin muzu yoğurtla, patatesi etle ve yoğurtla karıştırarak yemek vücut için biyoyararlanımı daha iyi kılar ve bizi daha geç acıktırır. Ayrıca yemeğe limon katmak da glisemik indeksi düşürür.

Kalıcı kilo kaybında en büyük yardımcı yüksek lifli besinler.

Yüksek lif içerikli besinleri bilmek ve bu tür besinleri öğünlerimizde sık kullanmak da kalıcı kilo kaybında en büyük yardımcımız olur. Bu yiyecekler sindirim sistemimizde daha uzun süre kalır. Çiğneme hızımız bile bu tür besinlerde daha yavaştır. Bizi daha tok tutar. Lif oranı yüksek besinlerin aynı zamanda şeker oranı da düşüktür. Örneğin kabak, lahana, brokoli, ıspanak, kurubaklagiller, kepekli unlar da çok iyi seçimlerdir. Kabızlık sorunu olanlara da birebir çok iyi çözümdür.

Yağı azaltıp kızartmayla mayonezi hayatınızdan çıkarın

Kalıcı kilo kontrolünde çok önemli bir diğer kavram da daha düşük yağlı yemeyi becerebilmektir. Yağlar dünyadaki en yüksek kalorili yiyeceklerdir. Yiyeceklerin üzerine yağ eklendiğinde yiyeceğin mevcut kalorisi iki-üç kat artabilir. Özellikle metropol hayatında hazır gıda tüketimi son derece yaygındır ve bu yiyeceklerin yağ oranı lezzeti artırabilmek için çok fazladır.

O nedenle siz siz olun yiyecekleri seçerken daha az yağlı olmasına özen gösterin. Yani çıtır, kıtır, pane, kızartılmış, kremalı, mayonezli, hazır pastane ürünleri, dışarıda kıymadan yapılmış etler tüketilmezse kilo kontrolü daha kolay olur. İşe yaptığınız yemeklere koyduğunuz yağı yarı-yarıya azaltarak başlatabilirsiniz.

Yağ oranı yüksek besinler ise kilo ile savaşta en uzak kalınması gerekli gruptur. Yağ oranı yüksek kızartmalar, milföy gibi hamurlar, baklavalar, soslar belki de uzun vadede en uzak kalınması gruptur.

Kilo vermek için beynin hazır olması gerekir

Aşırı kilonun nedeni psikolojik sorunlar değil, tam tersine aşırı kilolu olmak psikolojik sorunlara yol açabiliyor ve bunlar da tedavinin başarısını olumsuz yönde etkiliyor.

Son araştırmalar, kilo almanın sanıldığından daha karmaşık olduğunu ve genetik, fizyolojik ve davranışsal öğeler içerdiğini göstermektedir. Günümüzde aşırı kilolu olmanın psikolojik sorunlara yol açtığı ve bu sorunların da tedavinin başarısını olumsuz bir şekilde etkilediği çok iyi bilinmektedir. Bir zayıflama programı uygulamaya başladığınızda, psikolojik faktörlerin kilo almanızda herhangi bir rolü olup olamayacağını belirlemeniz ve bu faktörlerin harcayacağınız çabayı ne şekilde etkileyebileceğini saptamanız son derece önemlidir.

Hepimizin besinlerle (ne yediğimiz) ve yemek yemeyle (niçin ve nasıl yediğimiz) ilişkisi bireyseldir ve biyolojimiz, ailemiz, arkadaşlarımız, kültürümüz, dinimiz, deneyimlerimiz, yaşama ve çalışma biçimimizin bir sonucudur. Bu faktörler bazı insanlar için olumlu etki gösterirler ve bir şeyler yemek bu kişiler için zevk, ödül, arkadaşlık, sevgi ve doyum anlamına gelir. Bazı insanlarda ise suçluluk duygusu, inkar, kontrol, kendisiyle çatışma, öfke, kaygı ve yoksunluk gibi çağrışımlara yol açmaktadır.

Aşağıdakilerden sizin duygularınızı yansıtanlar hangileri?
* Sıkıldığımda moralimi düzeltmek için bir şeyler yerim.
* Yemek yemek, hayatın acı yönlerini hissetmememe yardımcı oluyor.
* Sorunlarla yüzleşmemek için yiyorum.
* Aç olmadığımda bile yiyorum.
* Gece uyanıyorum ve tekrar uyuyabilmek için bir şeyler yemem gerekiyor.
* Bir paketi açtığımda, hepsini yemeden duramıyorum.
* Yemek yedikten sonra kendimi suçlu hissediyorum.
* Masada yemeğini en erken bitiren hep ben oluyorum.
* Yemek hiç aklımdan çıkmıyor.
* Tek başıma yemeyi tercih ediyorum.

Bu sorulara verdiğiniz her “Evet” yanıtını, doktorunuzla görüşmelisiniz.

Çok bilinen 20 beslenme yanlışı

Toplumda yerleşmiş bazı kanılar ve yanlış yönlendirmeler bilimsel araştırmalarla elde edilen verilerin aksine hala geçerliliğini korumakta. Oysa biraz araştırdığımızda doğru sandığımız birçok bilginin aslında pek de doğru olmadığı ortaya çıkıyor. İşte en çok bilinen 20 beslenme yanlışı…

1. Su içersem zayıflarım!
Genel kanı: 1500 kişiden 937’si, yani yüzde 63’ü su içmez ise kilo veremeyeceği yönünde düşünmektedir.
Doğru: Su sağlıklı beslenmenin bir parçasıdır. Sodyum, flor, potasyum, kalsiyum ve klor minerallerini sağlar, vücutta oluşan toksik maddelerin uzaklaşması için gereklidir. Kaliteli kilo vermede ise, vücudun ihtiyacı olan kalori, karbonhidrat, protein, vitamin ve diğer bazı mineralleri içermediği için tek başına zayıflamada etkisi yoktur.
Önerimiz: Sadece sağlığın devamı için günde 2 litre su içmek yeterlidir.

2. Ana öğünlerden birini atlarsam kolay kilo veririm!
Genel kanı: 1500 kişiden 1440’ı, yani yüzde 96’sı ana öğünlerden, özellikle kahvaltı veya akşam öğünlerden birini kaldırınca kilo vereceğine inanmaktadır.
Doğru: Sağlıklı kilo vermenin en doğru yolu sabah, öğle ve akşam öğünlerinin iştahı kontrol altına alıp, sık acıkmayı önlediği yönündedir. Çalışmalar öğün atlayan bireylerde kısa süreli kilo vermenin daha sonra hızla yeniden kilonun alınması ile sonuçlandığını göstermektedir.
Önerimiz: Çeşitli besinlerden oluşan küçük porsiyonlu 3 ana öğün ve en az 1 veya 2 ara öğünle sağlıklı kilo verilebilir. Bireylerin hipoglisemileri varsa öğün miktarları artırılır.

3. Az uyursam o kadar hızlı kilo veririm!
Genel kanı: 1500 kişiden 602’si, yani yüzde 40’ı metabolizmalarının az uyuyarak çok çalışacağını ve böylece hızlı kilo vereceklerini düşünmektedir.
Doğru: Uyku süresi kısaldıkça toksik çevreye maruz kalma uzamakta, psikolojik stres artmakta, inaktif yaşama adaptasyon oluşmaktadır. Az uyuyan bireylerin daha fazla yemeğe yöneldikleri görülmektedir.
Önerimiz: Bedenen ve ruhen iyi olmak için en az 5 saat, en fazla 8 saat uyumak gerekir. Uygun zaman aralığında uyumak, gece yemek yeme sendromunu önlemektedir.

4. Sigarayı bırakırsam hızlı kilo alırım!
Genel kanı: 1500 kişiden 849’u, yani yüzde 57’si sigara bırakmanın çevrelerinde tanık oldukları örnekler gibi ciddi kilo aldıracağına inanmaktadır.
Doğru: Çalışmalarda sigara içerisinde bulunan nikotinin metabolizmayı çok az artırdığı ve bırakıldığında da hızlı kilo alımına neden olmadığı bildirilmektedir. Kilo alımı metabolizmadaki ufak değişiklik değil, yerine konulan yiyeceğin türü ve miktarıdır. Amerikan Diyetisyenler Derneği, sigarayı bırakan bireylerin yılda sadece 2 kg aldıklarını belirtmiştir.
Önerimiz: Sigarayı bırakan bireyler sigara yerine şekersiz sakız çiğner ve haftalık 150 dakikalık fiziksel aktivite yaparlarsa kilo almazlar.

5. Saat 19:00’dan sonra bir şey yersem şişmanlarım!
Genel kanı: 1500 kişiden 550 kişi, yani yüzde 37’si en son yemeğini akşam saat 19.00’da sonlandırdığında kolay kilo vereceğine inanmaktadır.
Doğru: Sağlıklı kilo vermek için temel kural yemeğin ne zaman yenildiği değil, gün içerisinde ne kadar yenildiği ve ne kadar fiziksel aktivite yapıldığıdır. Çalışmalar, öğünlerde miktarlar açlık durumuna göre ayarlandığında bireylerin akşam 19.00’dan sonra yemek yediklerinde yağlanmadıklarını, daha kolay kilo verdiklerini göstermektedir.
Önerimiz: Yemek yeme saatine günün ilk öğünü olan kahvaltıyla başlayarak, öğünler arasında en az 3-5 saat boşluk bırakmak gerekir. Böylece en son öğünün ne zaman yendiğinin önemi kalmamaktadır.

6. Kalorisi düşük olan kepekli ürünlerle kolay kilo veririm!
Genel kanı: 1500 kişiden 855’i, yani yüzde 58’i kepekli ürünlerle kilo vermenin daha kolay olacağını düşünmektedir.
Doğru: Kepekli ürünler normal ürünlere göre daha az kalori içermez. Kepek, diyet lifi içeriğini artırarak, kalp damar hastalığı ve bazı kanser türleri gibi kronik hastalıklardan korunmada önemlidir. Kilo vermek için sebze ve meyvelerden yeterince diyet lifi alınabilmektedir.
Önerimiz: Kilo verecek kişinin sağlık profiline göre kepekli ürünlerin miktarı ayarlanmalıdır. Kilo verirken anemisi olan bireye daha fazla kepekli ürün vermek olumsuz sağlık sorununa neden olabilmektedir.

7. Meyve, yemekten 2 saat sonra yenilmelidir.
Genel kanı: 1500 kişiden 1055’i, yani yüzde 70’i, yemek ile meyve yemenin sağlıksız olduğuna inanmaktadır.
Doğru: Meyveler içerdikleri biyoaktif bileşenler nedeni ile beslenmemizin vazgeçilmez parçasıdır. Bu bileşenler öğünle beraber yendiğinde vücudun antioksidan kapasitesinin artmasını sağlar. Öğünle yenilen meyveler daha çok tokluk sağlayarak kolay kilo vermeye yardımcı olur.
Önerimiz: Meyveler günün her anı en az 2 ile 4 porsiyon arasında yenilebilir. Meyveleri öğünle yemek, vitamin ve minerallerin vücutta yararlılığını artırır.

8. Aç iken fiziksel aktivite yaparsam daha çok yağ yakarım!
Genel kanı: 1500 kişiden 1110’u, yani yüzde 74’ü fiziksel aktiviteyi aç karnına yapınca olumlu değişiklikler hissettiğine ve yağlarının yandığına inanmaktadır.
Doğru: Fiziksel aktivite yapmak metabolizmanın hızlanması için önemlidir. Fiziksel aktivite ile yağ yakımı artar, kas yoğunluğu korunur veya artırılır. Bu fiziksel aktivitenin şekli, süresi ve sıklığı ile değişir. Ancak sabah aç karnına yapılan fiziksel aktivite ile yağlar yanarken, maksimum düzeyde kas yıkımı oluşmaktadır.
Önerimiz: Fiziksel aktivite öncesinde karbonhidrat ve protein içeren 200-300 kalorilik bir öğün yenip, en az 1 saat sonra aktivite yapılmalıdır. 1 muz veya 1 avuç badem ile 1 su bardağı süt içmek çok önemlidir.

9. Sabah aç karnına limon veya greyfurt suyu içersem yağ yakarım!
Genel kanı: 1500 kişiden 1144’ü, yani yüzde 76’sı sabah aç karnına limon ve greyfurt suyu içince yağ yakacağına inanmaktadır.
Doğru: Hiçbir besin yağ yakamaz. Bazı besinler içerdikleri kafeinden dolayı kısa süreli etkisi ile vücuda alınan kalorinin enerji olarak kullanılmasına yardımcı olur. Ancak asitli besinlerin böyle bir etkisi asla bulunmamaktadır.
Önerimiz: Bu içecekleri içerek mide asidini arttırıp daha çok acıkmak yerine, salatalara limon sıkmak, meyve olarak ara öğünlerde greyfurt yemek, sağlıklı beslenme adına kabul edilebilir olmaktadır.

10. Zayıflamak ve toksinlerden arınmak için detoks diyeti yapmak zorundayım!
Genel kanı: 1500 kişiden 600’ü yani yüzde 40’ı detoks diyetleri ile toksinlerden arınarak, sağlıklı kilo vereceklerine inanmaktadır.
Doğru: Vücudumuzda doğal işleyen detoksifikasyon mekanizmaları bulunmaktadır. Hayvansal proteinleri yasaklayan detoks diyetlerinin sağlıklı olduğunu düşünmek olanaksızdır. Bu diyetler, keton cisimcikleri denilen zararlı maddelerin vücutta sentezlenmesine, mide bulantısı, halsizlik, baş dönmesi ve sinirliliğe neden olmaktadır. Detoks diyetlerine bağlı kısa süreli ve fazla kilo kaybı, yağ kitlesinden çok kas kitlesi olmaktadır.
Önerimiz: Sağlıklı beslenme zaten vücudun detoksifikasyon yapan enzimlerini aktive eden bir yoldur. Kısa süreli bu uygulamalar ile sağlığımızı tehlikeye atmamak en doğrusudur.

11. Medyada yer alan beslenme bilgilerinin güvenli olduğuna inanıyorum!
Genel kanı: 1500 kişiden 1442’si, yani yüzde 96’sı medyaya güveniyor.
Doğru: Medya, sağlıklı beslenme bilgisinin yayılmasında en önemli etkin kaynaktır. Bu nedenle vereceğimiz bilgilerin kaynaklarını her zaman doğru ve güvenilir kanallardan seçmek gerekmektedir.
Önerimiz: Konuların uzmanlarının kanıta dayalı bilgilerini, topluma anlaşılır olarak vermek en doğru yoldur.

12. Kilo verirken 3 beyaz yasak!
Genel kanı: 1500 kişiden 1073’ü yani yüzde 72’si kilo verirken beyaz şeker, un ve tuzun beslenmeden çıkarılması gerektiğine inanmaktadır.
Doğru: Sağlıklı beslenmede çeşitlilik ve ölçü en önemli faktördür. Şeker, un ve tuzun dengeli bir beslenme programı içerisinde her zaman yeri vardır. Tehlikeli olan bu üçlünün varlığı değil yenme miktarıdır.
Önerimiz: Şeker olarak bal, pekmez, fındık veya çikolata ezmesi kullanılabilir. Tadına bakmadan tuz eklemeyi azaltıp, günde 5 gramı geçmeyecek kadar kullanmak ve ekmekleri, pastaları tam buğday unu ile yapmak yeterlidir.

13. Light ürünlerin kalorisi yoktur!
Genel kanı: 1500 kişiden 1434’ü, yani yüzde 95’i her kategorideki light ürünlerin kilo vermede dilenildiği kadar yenilebileceğine inanmaktadır.
Doğru: Light ürün demek, kalorisi sıfıra yakın değil, normal ürüne göre kalorisi azaltılmış anlamına gelmektedir. Bu nedenle serbest yeme özgürlüğü bulunmamaktadır. Sürekli light ürün yiyerek kilolarını vermiş ve korumuş bireylerin olduğunu gösteren bir bilimsel veri de bulunmamaktadır. Aksine çalışmalar light ürün bağımlılığı olanlarda yo-yo sendromunun daha fazla görüldüğünü belirtmektedir
Önerimiz: Light ürünün anlamı her besin için ayrıdır. Bu nedenle sağlıklı beslenmede doğal ürünleri kullanmak doğru yoldur.

14. Sağlıklı beslenmede kırmızı ete yer yoktur!
Genel kanı: 1500 kişiden 1423’ü, yani yüzde 95’i beslenmelerinden kırmızı eti çıkarınca sağlıklı olacaklarına ve kolay kilo vereceklerine inanmaktadır.
Doğru: Tavuk ve balıkta olduğu gibi ılımlı miktarda yenilen kırmızı etin sağlık üzerine olumsuz etkisi olduğunu, diyetten çıkarılması gerektiğini gösteren bilimsel bir kanıt bulunmamaktadır. Kırmızı et, diğer etlerin içeriklerine benzer oranda kolesterol içerip, haftada en az 2 kere tüketildiğinde de kolesterol üzerine etkisi olumsuz olmamaktadır.
Önerimiz: Yağı görünmeyecek kadar az olan kırmızı et, kaliteli kilo vermek için gereklidir. İçerdiği konjuge linoleik asit (CLA) sayesinde vücudun yağ kitlesini azaltıp, B12, çinko ve demir içeriği ile de hastalıklara karşı koruyucudur.

15. Maydanoz suyu zayıflatır!
Genel kanı: 1500 kişiden 1239’u, yani yüzde 83’ü maydanoz suyunun zayıflamada etkisi olduğuna inanmaktadır.
Doğru: Maydanoz, C vitamini yönünden zengin, idrar söktürücü etkisi olan bir sebzedir. Bu nedenle maydanozun yarattığı geçici kilo kaybı vücut yağ kütlesinden değil, su miktarındandır.
Önerimiz: Maydanozu kilo vermek için değil, salatalara değişik renkte sebzelerden biri olarak koymak, vitamin ve antioksidan açısından destek sağlamak için en doğru yoldur.

16. Hangi yöntemle olursa olsun, verilen kilolar geri alınır!
Genel kanı: 1500 kişiden 1240’ı, yani yüzde 83’ü, ne olursa olsun verilen kiloların geri alınacağına inanmaktadır.
Doğru: Kilo verecek bireyler bunu hızla yapar, kendilerine uygun kilo verme yöntemini değerlendirmez ve buna uygun davranış değişikliği geliştirmezlerse, yeniden kilo alımı kolay olabilmektedir.
Önerimiz: Sağlıklı beslenme alışkanlığı kazandıran diyetler ile kilolar yıllarca korunabilir. Kilo verdikten sonra 6. ay, 1. ve 2. yıl, kilo alımı için riskli dönemlerdir. Bunun için düzenli takip gerekmektedir. Şişmanlığın tedavisi yaşam boyudur.

17. Lahana metabolizmayı hızlandırarak zayıflatır!
Genel kanı: 1500 kişiden 988’i, yani yüzde 66’sı lahanayı besin veya kapsül şeklinde alarak hızlı kilo vereceğine inanmaktadır.
Doğru: Lahana, pırasa, brokoli gibi kükürtlü sebzeler kanser önleyici ve vücuttaki zararlı maddelerin atımını sağladıkları için sağlıklı beslenmenin parçasıdır. Bu besinlerin metabolizmayı hızlandırmak gibi spesifik bir özelliği bulunmamaktadır.
Önerimiz: Lahana diyetlerinde diyetin içeriğindeki lahananın değil, diyetin kalorisinin düşük olmasından dolayı kilo verildiği unutulmamalıdır. Bu nedenle değişik renkte tüm sebzeleri beslenmede bulundurmak, az yediğimiz müddetçe kilo kaybı ile sonuçlanacaktır.

18. Protein diyetleri zayıflamak için kolay bir yoldur.
Genel kanı: 1500 kişiden 1184’ü, yani yüzde 79’u yüksek proteinli diyetlerle kolay kilo vereceğine inanmaktadır.
Doğru: Kısa sürede kilo verdiren yüksek proteinli diyetlerin uzun süreçte uygulanması zordur. Kan kolesterol-ürik asit seviyelerini artırıp, insülin direncine neden olmaktadır. Bunu uzun süre uygulayıp hayat tarzı haline getirmiş bir kişiyi bile bulmak zordur. Yüksek protein diyeti uygulayan bireylerde görülen en önemli sorun, diyeti devam ettiremeyip sıkça şeker krizlerine girerek yüksek miktarda tatlı yemeleridir.
Önerimiz: Kısa sürede kilo verip daha fazlasını almamak için karbonhidrat, protein ve yağı dengeli tüketmek yeterlidir.

19. Zayıflama ilaçları ile hızlı kilo veririm!
Genel kanı: 1500 kişiden 1428’i, yani yüzde 95’i diyet yapmak yerine hızlı kilo vermek için zayıflama ilacı kullanmanın daha doğru olduğu görüşündedir.
Doğru: Şişmanlık bir hastalıktır ancak her şişman birey için ilaç kullanmak doğru değildir. Zayıflama ilaçlarını şişmanlığa bağlı ciddi hastalıkları olan bireyler doktor kontrolünde kullanmalıdır. Bu bireyler bile ilaçları bıraktıklarında yeniden kilo alma riski ile karşı karşıyadır.
Önerimiz: Zayıflama ilaçlarını gelişigüzel almamalı, oluşacak sağlık sorunlarını önemsemeli ve doktorun uygunluk kriterleri gösterdiği bireylerde bile diyet ile beraber belirli bir süre kullanılmalıdır.

20. Elma sirkesi içersem yağlarımı eritirim!
Genel kanı: 1500 kişiden 1323’ü, yani yüzde 88’i elma sirkesinin iştahı engellediğine, yağ yakımını artırarak kilo verme üzerinde etkisi olduğuna inanmaktadır.
Doğru: Çalışmalar, elma sirkesi içildiğinde, içerisinde bulunan asidin yemek borusunu tahriş edebileceğini, midede asidi artırarak açlığı uyaracağını ve reflü gibi ciddi sağlık sorunlarını tetikleyebileceğini bildirmektedir.
Önerimiz: Sirke salatalara tat vermek için kullanılmalıdır; zayıflamak için 0, değil!

Göbek eriten 7 ipucu

Göbek bölgesi yağları hem kadın hem de erkeklerde sıklıkla karşılaşılan başlıca problemlerdendir. Uzmanlar, göbek yağlarından şikâyet edenler için hem bel bölgesini incelten hem de göbek yağlarını eriten yedi pratik çözüm sunuyor. İşte göbek eriten 7 ipucu…

Bel simidi olarak adlandıran bel bölgesindeki kalınlık ve göbeğiniz canınızı sıkıyorsa 7 öneriye kulak vermenizde fayda var.

Bel ve karın bölgesinde bir zamanlar gurur duyduğumuz kaslar, 30′lu yaşlardan sonra yavaş yavaş yerini yağa bırakır. Eğer hiçbir önlem almazsak 40-45 yaşına geldiğimizde bu yağların büyük çoğunlukla belde toplandığını ve bel simidini oluşturduğunu görürüz.

İngilizcede “love handle” olarak ifade edilen Türkçeye bel simidi olarak çevrilen vücudumuzun bu bölümünde oluşan kalınlaşma, sağlığı da tehdit eder hale gelir.

Bel simidinin kalınlaşmasında yaşın çok büyük bir önemi var. Kadınlarda östrojen, erkeklerde testosteron hormonları vücuttaki yağ miktarını kollara, bacaklara ve basene eşit miktarda dağıtır. Yaşla birlikte hormonlar eskiden olduğu gibi çalışmaz ve yağ belli bölgelerde birikmeye başlar.

5 yiyecekten uzak durun

Yeme alışkanlıklarınızı değiştirmelisiniz. Beş zararlıyı ise asla tüketmeyeceksiniz. Şeker, kurabiye ve bisküviler, pasta, kola ve patates cipsi. Kızartılmış yiyecekleri ayda bir kere tüketin.

Baklagilleri tercih edin

Neler yiyebileceğinizi bilmelisiniz. Fasulye, mercimek, kiraz, çilek ve vişne en çok tavsiye edilen yiyeceklerdir. Bunlardan günde 20-30 gram tüketebilirsiniz.

Bol su için

Bol su içmek yapabileceğiniz en yararlı önerilerden biri. Su midenizde doygunluk hissine neden olur ve daha az yemenizi sağlar. Alkolden uzak durun. Likör ve bira yağların göbek çevresinde toplanmasına neden olur.

Kalsiyum takviyesi yapın

Vitamin takviyesi çok önemli, özellikle kalsiyum takviyesi. Kalsiyum kemiklerinizi korur ve osteoporozu önler. Doktorunuza danışarak hangi miktarda kalsiyum almanız gerektiğini öğrenin. Göbeğinizi eritmek için zayıflama ilacı kullanmanız ise önerilmiyor.

Bel inceltici spor yapın

Yapılacak en doğru çözüm sporla olacaktır. En iyi sporlar, kick boks, squash, yüzme ve tenis. Bunun yanında aerobik egzersizler de göbek çevresindeki yağı inceltir.

Dik yürüyün, dik oturun

Vücudunuzun duruş şeklini ve yürüyüşünüzü gözden geçirin. Dik yürümeye ve oturmaya özen gösterin. Göbeği içe çekip bırakmak da faydalı olacaktır.

Şekillendirici kıyafet giyin

Vücudunuzu şekillendirici kıyafetler giyebilirsiniz. Bel çevresi için üretilen lycra içeren kıyafetler tercih edin. Ancak mutlaka beden ölçünüze uygun olmalı aksi takdirde faydasını göremezsiniz.

9 Eylül 2011 Cuma

Ünlüler Gibi Yap Formda Kal

Onlar kaç yaşında olursa olsun daima güzel ve formda görünüyorlar.Peki bunu nasıl başarıyorlar?

Onlar kaç yaşında olursa olsun daima güzel ve formda görünüyorlar. Peki bunu nasıl başarıyorlar? İşte yediği halde kilo almayan veya beslenme programına uygun beslenen yıldızların diyet programları..

Kate Hudson
Yemek yemeyi çok seviyor. Yoğun çalıştığı dönemlerde kendine Cuma günleri izin veriyor. Diğer zamanlarda buğday, süt ürünleri ve undan uzak duruyor. Akşam salata, sabah ise ballı yoğurt yiyor. Salonda egzersiz yerine koşu, bisiklet turları, pilates gibi egzersizler yapmayı seviyor.

Mariah Carey
Uzun süre kiloları nedeniyle eleştirildi ancak şimdi 38 beden. Mariha Carey, mama şeklindeki çorbalar ve balık yiyerek zayıfladı. Protein, yağsız yemekler ve sebze tüketiyor. Akşamları küçük domates, enginar kalbi, buharda pişirilmiş kabak, limonla marine edilmiş tavuk parçaları yiyor. Zaman zaman kendisini ödüllendirmek için sevdiği yemeklerin tadına bakıyor. Spor eğitmeni tarafından planlanan egzersizlerin yanı sıra yüzüyor.

Cindy Crawford
Cindy karbonhidratlardan uzak duruyor, her öğünde protein almaya özen gösteriyor. Yumurta, tavuk sosisi ve meyveyle kahvaltı ediyor. Akşam ızgara balık, et, salata veya sebze yiyor. Sık ve azar yemeği ilke edinmiş. Haftada 3 gün 40 dakikalık egzersiz yapan Cindy, 20 dakika da yürüyüş bandında yürüyor. Geri kalan zamanda ağırlık çalışıyor. Haftada bir gün yoga ve hiking yapıyor.

Beyonce Knowles
Bir film için zayıflaması gereken Beyonce, sıkı bir Maple Şurup Diyeti yaptı. En az 10 günlük bir uygulama süresi gerektiren bu detoks akçaağaç şurubu, limon suyu ve kırmızı biber karışımından oluşuyor. Limon detoksu olarak bilinen bu diyet vücudu temizlerken, metabolizmayı hızlandırıyor. Beyonce’un çikolata zaafı olsa da ağırlıklı olarak sebze tüketiyor. Egzersiz yerine bol bol dans ediyor.

Jennifer Aniston
Jennifer’a göre zayıf olmak gerçekten zor bir iş! Dr. Barry Sears’ın Zone diyetiyle zayıflayan Jennifer, porsiyon kontrolü ve ölçerek yemek yiyor. Bu diyette yüzde 40 karbonhidrat, yüzde 30 protein ve yüzde 30 yağ bulunuyor. Şeker, ekmek, makarna, patates, pilav gibi karbonhidratlar yasak. Jennifer bolca et, balık, tavuk, yumurta ve peynir yiyor. Koşu, yürüyüş, yoga, meditasyon ve karate birleşimi Budokon favorisi.

Tatlı Krizine Özel Diyet

Adet döneminde artış gösteren östrojen hormonu nedeniyle enerji açığa çıktığını belirten Alman Hastanesi Beslenme Uzmanı Hale Taşkın,“Enerji tatlı besinlerde olduğundan tatlılara yönelme oluyor” diyor

Adet döneminde artış gösteren östrojen hormonu nedeniyle enerji açığa çıktığını belirten Alman Hastanesi Beslenme Uzmanı Hale Taşkın, “Enerji tatlı besinlerde olduğundan tatlılara yönelme oluyor” diyor. Peki kadınlar bu tatlı krizlerini önlemek için ne yapmalılar?

Sendrom kahvaltısı böyle oluyor
Adet öncesi veya genel tatlı krizine mi girdiniz? Açlık krizi sizi çikolatalara mı yöneltti. Hemen durun orada. Sizin için diyetisyen Hale Taşkın’ın hazırladığı “sendrom kahvaltısı”na buyurun.

Sabah Kahvaltısı: Şekerli süt, beyaz beynir (2 dilim), domates salatalık, bir iki tatlı kaşığı bal veya reçel, 2 dilim ekmek.
Ara: Bir porsiyon sütlü tatlı (muhallebi, sütlaç, kazandibi)
Öğle yemeği: Bir kase çorba, bir porsiyon sebze yemeği, salata ve komposto.
Ara: Bir gofret yenebilir, kalorisi düşüktür
Akşam: 100. 150 gram et (3. 4 köfte), salata, 2 dilim ekmek
Ara: Aşure, kabak ve ayva tatlısı olabilir.

Öğünlerinizi bu özel listeye göre düzenlemenin ve sütlü tatlılar tüketmenin dışında neler yapabilirsiniz? Şimdi de bunlara bir göz atalım:

1. Hayatınızdaki erkeği eğitin: 
Hayatınızdaki erkeği, sizi tatlılarla ayartmaması konusunda eğitin. Bu konuda yazılmış kitapları, yazıları okumasını sağlayın. Siz tatlı bariyerini aşmaya kalkışsanız da mücadelenizde size yardımcı olması konusunda ondan destek isteyin.

2. Perhiz yapın: 
Bu dönemde karbonhidratları azaltmak açlık krizlerini önler. Meyve suyu içmeyin, kavun veya elma tüketmeye özen gösterin. Sadece bir öğün elma yeyin.

3. Kafeini yok sayın: 
Kahve, çay, cola ve çikolata adet öncesi sendromunu artırır. Bu dönemde mümkün olduğunca kafeinden uzak durun.

4. Alkole yaklaşmayın: 
Alkol aslında saf şekerdir ve hemen yağa dönüşür.

5. Yiyecek alerjisine dikkat: 
Alerjiniz olan besinleri tüketirseniz etkisini artırmış olursunuz.

6. Jimnastik yapın: 
Adet öncesi dönemde haftada 3 veya 5 seans halinde jimnastik yaparsanız kaslarınız rahatlamış olur.

Alternatif şekerler tüketin 
Tüm bunlara rağmen şeker, çikolata ve başka tatlılardan uzak duramıyorsanız, bir önlem daha alabilirsiniz. Diş Dostu Vakfı’nın Türkiye temsilcisi Selda Alemdar, günümüzde Xylitol, isomalt, maltitol, mannitol ve sorbitol gibi doğal tatlandırıcılarla üretilen şekerlerin ağızda asit oluşturmadıklarını söylüyor. Şemsiye altında gülen diş logosuyla satılan bu ürünler, dişlere zarar vermeyen ürünlerden oluşuyor.

İştah Bastırma Önerileri

Görme alanına giren çikolatalı çörekleri savuşturmaya hazır mısın?

1- Sakız çiğnemek iştahı azaltır. Öğlen yemeğinden sonra bir, iki ve üç saat aralıklarla sakız çiğnemek iştahı azlatır.

2- Diyet uygulamakta başarılı, azimli ve iradeli insanların canı asla bir şey çekmez! Yanlış. Diyet sırasında yeme içme arzusuna yenik düşen ve sonra yoluna devam edenler, kilo kaybetme konusunda daha başarılı ve istikrarlı oluyor.

3- Her gün aynı şeyleri yemek iştahı artırıyor. Her gün aynı gıdalarla beslenmek baskıyı artırarak iştahlanmaya sebep oluyor.

4- Her gün aynı gıdaları tüketirsen, canın zırt pırt bir şeyler çeker.

5- Çikolata bağımlılık yapar. Doğru. Journal of American Dietetic Association’a göre, çikolatanın biyolojik olarak bağımlılık yaratan bir gıda olup olmadığı kanıtlanmamış olsa da, en arzulanan yiyecek olduğu kesin.

6- Canın bir şey çekiyorsa, dikkatini başka yöne vermelisin.Yanlış. Başka bir şeye bakman ya da koklaman daha etkili olur. Finders Üniversitesi’nde yapılan bir araştırmaya göre, görsel ve duyusal etkenler daha fazla işe yarıyor.

7- Kadınların daha fazla canı bişey çekiyor. Doğru. Özellikle de konu abur cubur olunca. Illinois Üniversitesi’nde yapılan bir araştırmada, kadınların kurabiye, şekerleme gibi tatlı yiyeceklere, erkeklere göre daha meraklı olduğu ortaya çıktı.

Kilo Verdiren Yöntemler!

Kilo sorunundan kurtulmak, hayatınızda bazı şeyleri değiştirmekle başlıyor. Birkaç alışkanlığınızı değiştirirseniz, kilo vermek sizin için dert olmayacaktır.

Kilo sorunundan kurtulmak, hayatınızda bazı şeyleri değiştirmekle başlıyor. Birkaç alışkanlığınızı değiştirirseniz, kilo vermek sizin için dert olmayacaktır.

Kilo almamak için, özellikle akşam yemeğini yedikten sonra uyumayın. Mümkün olduğunca akşam altıdan sonra meyve hariç bir şey yemeyin. Gece atıştırmalarından kurtulun.

Günde 3 öğün süt için. Yapılan araştırmalar, süt içen kadınların, içmeyenlere oranla %70 fazla yağ yakıyor.

Kremayı kesin! İçinde krema olan her şeyden uzak durun. Kremalı bisküvi, kremalı çorba gibi ürünleri tüketmeyin.

Diyet içecekler tahmin ettiğiniz kadar masum değildir. İçinde yapay tatlandırıcı bulunur. Onlar yerine doğal meyvelerin sularını sıkıp içmeyi tercih edin.

Arada bir mayonuzu giyerek ayna karşısına geçin. Bu size daha fazla egzersiz yapmak için ivme kazandırır.

Kahvaltı günün en önemli öğünüdür. Uyuduğunuz gece boyunca metabolizmanız yavaşlar. Tekrar eski haline dönmesine yardımcı olan ise kahvaltı etmektir. Kahvaltı yapanlar, yapmayanlara oranla daha fazla kalori yakar.

Sofrada yemek yeme alışkanlığı edinin. Ayakta veya televizyon karşısında yediğinizde, doyduğunuzu anlamazsınız.

Yemek yedikten 1-2 saat sonra acıkıyorsanız, atıştırmak için meyve yiyin. Meyve, bir sonraki öğüne kadar tok durmanızı sağlayacaktır.

Çocuklarla aranızı iyi tutun. Yakınlarınızın çocuklarını eve konuk edin. Onunla oyun oynayın. Bu hem daha fazla kalori yakmanızı sağlar, hem de duygusal açıdan tatmin edicidir.

Vücudunuzu iyi tanıyın. Hangi besinlerin metabolizmanızı yavaşlattığını, hangilerinin hızlandırdığını bilin. Yeme sistemini buna göre ayarlamak, sizi gereksiz kilo almaktan kurtaracaktır.

Hırs yapın! Çok beğendiğiniz bir elbisenin bir beden küçüğünü alın. Görebileceğiniz bir yere asın. Kendinize bu elbisenin içine gireceğinize dair söz verin.

Açlık hissettiğinizde meşgul olmanızı sağlayacak bir şeylerle ilgilenin. Hobiler edinin. Kendinizi işe verin. Böylece yemek aklınıza gelmez!

Diyette Ara Öğün Yemek Gerekir mi?

Sağlıklı beslenme düzeninde ve diyet yaparken yani herhangi bir zayıflama programı uygularken ara öğün tüketilmesi şarttır.

Sağlıklı beslenme düzeninde ve diyet yaparken yani herhangi bir zayıflama programı uygularken ara öğün tüketilmesi şarttır. Çünkü kan şekeri düzenli yükselip , düzenli alçalması demek hem daha rahat kilo vermemiz hem de kendinizi daha tok hissetmeniz anlamına gelir. Gün içerisinde mutlaka sağlıklı ara öğünler yer almalıdır.

Gün içerisinde 3 saatten uzun aç kalınmamalıdır. Genelde kişilerin yaşam tarzları nedeniyle gün çok uzadığı için şu dönemde 6 öğün beslenmek. Hatta yaz aylarında 8 öğün beslenmek ideal olabilir. Fakat 8 öğünden daha fazla beslenmek de pankreasıyı çok fazla yorabileceği için bundan da kaçınılmalıdır.

Her kişinin kendine özgü bir ara öğünü olmalıdır. Örneğin ; arkadaşınız diyet yapıyorsa ve ara öğünde süt tüketiyorsa bu sizinde süt tüketmeniz anlamına gelmez. Diyet programları kişinin sağlıklı vurguları , kullandığı ilaçlar , kan gpupları , günlük yaşam tarzı , sevdiği ve sevmediği yiyecekler üzerine kurulu olmalıdır.Bu yüzden de beslenme programınızda yer alan ara öğünlerde gene bu niteliklerinize uygun olmalıdır.

Genelde sağlıklı ara öğün alarak tüketebileceğimiz yiyecekler taze veya kuru meyveler , fındık , badem , ceviz gibi sağlıklı kuru yemişler olabilir. Bunun dışında eğer öğlen ve akşam öğününüzün arası çok açıksa kepekli bir tost ya da sokak simidine eşlik edecek bir ayranda sağlıklı bir ara öğün olarak kabul edilebilir.

Ara öğün olmadan beslenilmesi yapılan son bilimsel çalışmalarda ortaya çıkmıştır ki ara öğün tüketmeden diyet yapmaya çalışan insanlar yağ kaybetmek yerine daha fazla yağlanabilmektedir. Kan şekerinin düşmesi demek vücudun daha kolay yağlanması anlamına gelir. Ara öğün burada da kilit rolü oynamaktadır.

İnce belli olma tüyoları...

İnce belli, kalın kalçalı olmak hem kalbinizi hem de verdiği mutsuzluk sebebiyle ruhunuzu yorar.

Beliniz bir türlü incelmiyor mu?

Bu bölgeler ilk yağ depolanan ve en son yakılabilen yağlardır. Bu kısımdaki yağların erimesi bilinçli bir diyet ve hızlandırılmış spor programı gerektirir. Diyet yaparken sadece karbonhidrat alımını düşürmek yetmez. Meyvelerden ve sebzelerden basit şeker alımı yapılması gerekir. Bel inceltmek için zorlayıcı karın hareketleri yapmayın diğer kaslarınızı çalıştırdığınız kadar egzersiz yapmanız yeterli.

Spor yapmak için doğru zaman nedir?

Spor zamanı yapılan sporun amacına göre belirlenmeli. Vücut yağlarını yakmak için sabah erken saatler, kas gelişimi içinse 13:00 - 15:00 saatleri vücut için daha uygundur. Sabah uyandığınızda gece boyunca boşalan glikojen depoları vücudu yağ yakmaya hazırlar. Sabah bir şey yemeden içilen şekersiz kahve ve alınan bir bebek asprininden sonra kısa bir kardiyo çalışması yapılır. Spordan iki saat önce kepekli ve tahıllı ürünler, tavuk, hindi balık gibi ürünler yemek yeterlidir. Spordan sonra bir miktar meyve suyu enerji verir. Spor yapmaya başladıktan 20 dakika sonra yağ yakılmaya başlanır. Ancak bu süre yaşa, cinsiyete ve kiloya göre azalıp artabilir.

Haftada kaç gün spor yeterli olur?

Ağırlık için haftada 3-4 kez spor salonuna gitmek yeterlidir. Ancak yağ yakmak için haftada 5-6 kez günde 20 dk kardiyo çalışması yapmak. Günde yarım saatinizi spora ayırmalısınız.

En sağlıklı abur cuburlar

Atıştırmak günah olmaktan çıkmalı! İşte size formunuza zarar vermeyecek sağlıklı abur cubur önerilerimiz:

Ceviz ve çekirdek: Sadece beyin gücünü arttırmaz aynı zamanda ruh halinizi düzenler ve saatlerce tok hissetmenizi sağlarlar. Yaşlanmayı geciktirdikleri de biliniyor.

Muz: Potasyum bakımından zengindir ki bu da kan basıncını düzenliyor. İçindeki vitamin B6 ise yorgunluğu, asabiyeti ve uykusuzluğu engelliyor ve ruh halinizi yükselten serotonin salgılamanıza sebep oluyor.

Kuru üzüm: Antioksidan olarak kuvvetli oldukları kadar ağız sağlığı için de faydalılar. Kapsadığı mineraller vücuttaki östrojen ile etkileşime geçiyor ve osteoporozu önlemede yardımcı oluyor

Havuç: Provitamin A karoten açısından zengin olan havuç, antioksidan olarak da çok önemlidir ve kalp hastalıkları ve bazı kanser çeşitlerinden korur.

Bezelye ve fasulye: Bir kase haşlanmış bezelye ya da soya fasulyesi, protein, B ve C vitaminleri, karotenler ve antioksidanlar açısından kuvvetli bir tercih olur.

Elma: Fitokimyasal kaynağı olarak, kan kolesterolünü azalttığı, bağırsakları çalıştırdığı ve felç, prostat kanseri, astımı engellediği bilinir.

Patlamış mısır: Tam tahıllı ve iyi bir lif kaynağı olan patlamış mısırın 30 gramı da harika bir atıştırmalık olabilir, tabi şeker, tuz ve yağ eklemediğiniz sürece!

Yulaf ezmesi: Protein, antioksidan, karbonhidratlar, lif, vitamin ve minerallerle dolu ve sizi öğlene kadar tok tutar.

Üzüm: A, C ve B6 vitaminleri kadar demir ve selenyum kaynağıdır da ve kanseri önler.

Jöle: Gayet keyifli olması dışında, yağsızdır ve şekersiz olanları tercih ettiğiniz sürece kilonuz için de endişelenmeniz gerekmez.

Diyet önce beyinde başlıyor!

Diyetle ilgili sona ermek bilmeyen savaşımızın şifreleri çözüldü.

Diyetisyen Müge Arslan, diyetle ilgili sona ermek bilmeyen savaşımızın altında yetersiz ve dengesiz beslenme alışkanlıklarımızın yattığını belirtiyor ve uzun süreli bir değişiklik yaratabilmek için öncelikle beynimizde bir şeyleri değiştirmemiz gerektiğinin altını çiziyor.

Diyetin öncelikle beyinde başladığını söyleyen Arslan, beyin diyetinin ayrıntılarını bizlerle paylaşıyor.

İşte Arslan’dan kilo sorununuza kalıcı çözüm getirecek olan 5 ilkelik beyin diyeti:

BİRİNCİ İLKE: SEVGİ 

Hayatın her evresinde olduğu gibi her şeye kendinizi sevmekle başlayın. Aynaya bakın ve tüm fazla kilolarınıza rağmen bedeninizi sevmenin bir yolunu bulun. Unutmayın, bedeniniz sizi bütün bir hayat boyu taşıyor. Ona minnettar olun ve onu sağlıksız yiyeceklerle doldurmak zorunda olmadığınızı fark edin. Kendinizi sevin ve içinizdeki gücün, potansiyelin farkına varın. Evet, isterseniz değişebilirsiniz!

İKİNCİ İLKE: GÜVEN VE İNANÇ

Hayatın her alanında olduğu gibi diyette de başarılı olmanız için gereken iki ayrılmaz şey güven ve inançtır. Diyete başlarken kendinize ve beraber yola çıktığınız diyetisyeninize güveniniz tam olsun. Diyetinize tam uyamadığınız zamanlarda bile kendinize olan inancınızı kaybetmeyin ki, tekrar diyetinize dönecek gücü kendinizde bulabilin.

ÜÇÜNCÜ İLKE: DOĞRU HEDEF BELİRLEME

Kendinize güvenin ama imkânsızı başarmayı beklemeyin. Hiçbir zaman çok kısa sürede bütün fazlalıklarınızdan kurtulmaya çalışmayın. Hedefiniz kısa zamanda kilo vermek değil, daha sağlıklı bir yaşam tarzına sahip olarak yavaş yavaş kilolarınızdan kurtulmak ve bir daha da almamak olsun.

DÖRDÜNCÜ İLKE: EMEK VE AZİM

Kilo vermek için emek vermeniz gerektiğini aklınızdan çıkarmayın. Diyet sürecinde her zaman aynı hız ve miktarda kilo kaybedemeyebilirsiniz. Dönemsel olarak metabolizmanızda yavaşlamalar hatta duraksamalar olabilir. Ancak bu dönemde de diyetisyeninizin önerilerini dinlemeli ve onun gösterdiği yolda emin adımlarla ilerlemelisiniz. Diyetisyeniniz tarafından düzenlenen listenizi özenle ve azimle uygulamaya devam edin. Sonuçlarını er ya da geç fark edeceksiniz.

BEŞİNCİ İLKE: BAŞARI

Kendinizi severek diyet yapmaya karar verdiniz. Ardından kendinize inanarak doğru hedef belirlediniz ve emek sarf edip azim göstererek bu hedefe doğru ilerlediniz. Tüm bu ilkeleri yerine getirdiğinizde beşinci ilke yani başarı, kendiliğinden gelecek. Dengeli beslenerek aç kalmadan, yaşam tarzınıza adapte edilmiş bir diyetle sosyal yaşantınızı kısıtlamadan kalıcı kilo kaybı elde edeceksiniz.

İncelten 11 sırrı açıklıyoruz

Bu sırlarla birlikte artık vücudunuzun şeklini ve yaşantınızı sonsuza dek değiştirecek bilgiye sahip olacaksınız.

Dr. Charles Clark, Pegasus Yayınları’ndan çıkan ‘Bikini Diyeti’ adlı kitabında, kolay kilo vermenin sırlarını açıklıyor: “Bu sırlarla birlikte artık vücudunuzun şeklini ve yaşantınızı sonsuza dek değiştirecek bilgiye sahip olacaksınız. Bunlar kendini uzman olarak adlandıran çok sayıda kişinin sahip olmadığı beslenme ve sağlık bilgileridir. Artık yeni bir yaşam tarzına sahip olabilir ve kalıcı olacak şekilde kilo verebilirsiniz.”

1- Doyurucu kahvaltı: Ekmek, reçel, mısır gevreği, süt ve şeker gibi yüksek GI değerine sahip  kahvaltıdan uzak durun, çünkü onlar insülin salgılamanıza neden olur. Günde maksimum 1-2 dilim ekmek yiyin. Kehvaltı sofranızı yumurta (kaynatılmış, kızartılmış, omlet şeklinde) salam, jambon, peynir, mayonez, mantar, tütsülenmiş balık, yumurta, lezzetli ev yapımı meyve suları, krep, yulaf ezmesi ya da doğal yoğurtlu taze meyvelerle renklendirin.

2-Öğle yemeği: Düşük GI (Glisemik İndeks) diyetine uygun öğle yemeği seçenekleri fazladır. Farklı insanların farklı yaşam stilleri vardır: Paket mönüler, al-götür öğle yemekleri, restoranda yemek ve bunun dışında evde yemek. GI diyetine uygun öğle yemeği seçeneklerini dizimizin ilerleyen bölümlerinde bulacaksınız.

3- Ana yemekler: Daha doyurucu öğle yemekleri ya da akşam yemekleri neredeyse sonsuz sayıda olasılık sunar. Yemeklerinizi nişasta içeren gıdalar üzerine temellendirmeyin. Bunun yerine lezzetli soslarla tamamlanmış et, balık, kümes hayvanları ve sebzeler gibi besleyici gıdalar tercih edin.

4- Güvenilir atıştırmalar: Öğünler arasında atıştırmak bu diyette, diğer diyetlere nazaran daha az sorun teşkil eder. Eğer bir şeyler atıştıracaksanız, ne yiyeceğinizkonusunda dikkatli olun. Bunun için en iyi yol fındıktır. Diğer atıştırmalıklar ise şöyle:

* Günde birden fazla meyve (Fakat muz, ananas ya da mango değil.)
* Yoğurt, şekersiz ve az yağlı
* Taze sebzeler (dilimlenmiş havuç, kereviz, salatalık)
* Şekersiz marmelat
* Az yağlı ve şekersiz dondurma
* Düşük GI değerine sahip fındık ya da çikolata bar.

5- Alışveriş: Şu ürünleri her zaman evde bulundurun: Baharatlar, tat vermekle kalmaz, yoğun antioksidan özellikleriyle yaşamsal önem taşır. Sarmısak, bilinen en sağlıklı gıdalardandır, yüksek dereceli vitamin ve mineral deposudur. Taze sebzeler, özellikle biberler (kırmızı, yeşil ve sarı, çünkü onlar yüksek vitamin konsantrasyonuna sahiptir), havuç, brokoli ve yeşil soğan satın alın. Domates, likopen adlı güçlü bir antioksidan içerdiği için mümkün olduğunca fazla tüketmeye çalışın.

6- Geniş bir mönü:  Diyete uygun gıdaları bulmak kolaydır çünkü çok geniş bir gıda çeşitliliği içinden seçim yapabilirsiniz. Yasaklanmış gıdalarla uğraşmadan hemen hemen her gıdayı tüketebilirsiniz. Sınırlayacağınız tek şey bazı gıdaların miktarı olacak. Herhangi bir meyve ya da sebzeden günde 5 porsiyon tüketebilirsiniz.

7- Vok tava: Eğer yağlarınızdan kurtulmayı ciddi olarak istiyorsanız, bir vok (derin tava) satın almalısınız. Besleyici gıdalarınızı hızlı ve tatları bozulmadan pişirmenizde bu gereç çok işinize yarayacak. Vok tavayla sonsuz sayıda farklı gıda ürünlerini birlikte pişirebilirsiniz.

8- Egzersiz : Düzenli egzersiz, diyetinizi tamamlar. Yalnızca vücut hatlarınızı düzeltmek için değil, kendinizi daha iyi hissetmeniz için de önemlidir. Bir spor salonuna üye olup uzun saatler boyunca çalışmanız gerekmez. Evinizde de egzersiz  yapabilirsiniz. Her gün sadece 5 dakika ayırarak kaslarınızı geliştirebilir, yağ tabakasının yok edebilir ve selülitlerinizden kurtulabilirsiniz. Eğer haftada 3 kez 15’er dakikalık yürüyüşlere çıkarsanız kalp sağlığınızı korursunuz. (Elbette tüm egzersiz programlarına başlamadan önce doktor onayı alınmalıdır.)

9- Vücut ölçünüz: Diyete başlamadan önce vücut ölçülerinizi not edin. Bu diyette temel amaç, kilo vermekten daha çok vücut şeklinizdeki değişiklikler olacak. Nispeten hızlı bir şekilde kilo vereceksiniz fakat daha çok vücut hatlarınızda farklılaşmalar göreceksiniz. ‘Bikini Diyeti’ ile böyle sadece kilo vermekle kalmayacak, giysilerin içinde daha iyi görünecek ve bikininizi gururla giyeceksiniz.

10- Her gün 4 bardak su: Kabızlık, bu diyette görülmez fakat eğer yeterince su almazsanız olabilir. Günde en az dört büyük bardak su için. Diyetinize uygun diğer içecekleri almayı da ihmal etmeyin.

11- Çoklu vitaminler: Özellikle C vitamini takviyesi sizin kendinizi daha zinde hissetmenizi sağlayacaktır. Eğer portakal ya da limon tüketiyorsanız buna ihtiyacınız olmaz fakat siz yine de rutin bir şekilde vitamin kompleksleri alabilirsiniz.

İşte listeniz

* Sızma zeytinyağı
* Taze zencefil kökü
* Peynirler
* Ekşi kaymak
* Mayonez
* Yumurta
* Taze et, kümes hayvanları ya da kuzu eti
* Taze balık
* Konserve ton balığı
* Donmuş karides
* Taze meyve (Özellikle portakal ve limon)
* Çekilmemiş karabiber tanesi

Dr. Charles Clark kimdir?

Edinburg Üniversitesi’nde ilaç, cerrahi ve tıp biliminde çok az kişinin başarabildiği doktoralar yaptı. Londra ve Edinburg’da klinikleri bulunan Clark, zayıflama ve selülit tedavisinde dünyanın sayılı doktorlarından.

Haftada 1 beden incelin!

Günde en az 6 su bardağı su için. Diyet kolayı 1 kutu, sodayı 1 şişe, kahveyi 2 fincandan fazla tüketmeyin...

Tabağa konulan yemeği bitirmekle zorunlu olduğunuz fikrinden uzaklaşmalı. Size yapılan ikramları geri çevirmeyi kabalık saymayın.

Unutmayın fazla yemek yeme israflık olup ileride bel veya basen bölgesinde kalıcı olarak birikebilir. Bu yiyeceklerle halsiz düşerim, nasıl az yemek yiyebilirim ki? gibi bahanelere son verin. Güveniniz az yemek yiyip kilo verdiğinizi görünce yerine gelecek, yediğiniz miktarlarla doymayı öğreneceksiniz.

Günde en az 6 su bardağı su için. Diyet kolayı 1 kutu, sodayı 1 şişe, kahveyi 2 fincandan fazla tüketmeyin. Bitkisel çayları günde 5 fincandan fazla tüketmemeye özen gösterin. Bu diyet, 7 günde inceltiyor

Öğle mönüsünü  sağlıklı seçin

Kahvaltı: 1 dilim peynir 1 dilim tam buğday ekmeği 1 adet hindi sosis veya normal sucuk 1 dilim fıstıklı tahin helvası veya 1 tatlı kaşığı çikolata ezmesi 1 kase mevsime uygun meyveler ile hazırlanmış meyve salatası bol domates salatalık

Ara: 2 adet galeta

Öğle: 1 tost 1 su bardağı ayran

İkindi:  2 galeta 1 orta boy taze meyve

Akşam: 1 küçük tabak zeytinyağlı kabak yemeği 4 yemek kaşığı yoğurt 1 dilim tam buğday ekmeği az yağlı salata

Ara: 1 su bardağı az yağlı tercih edilen süt ve 4 adet tercih edilen kuru meyve

6 Eylül 2011 Salı

Zayıflamak İçin Yüzmeyi Deneyin


Yüzmek en kolay ve en yararlı sporlardan biridir. 

Yüzmek kişiyi rahatlatır ve güne iyi başlamasını ve gün içinde daha zinde ve aktif olmasını sağlar. Kemiklerinize ya da eklemlerinize zarar vermez ama yine de iyi bir yüzücü olmak için çok çalışmak gerekebilir.
Yüzme sporu hastalık sonrası iyileşmek için ya da aşırı kilolu insanlar tarafından en çok tercih edilen sporlardan biridir. Vücudun her zaman zinde kalmasına yardımcı olur. Yüzerek kendinizi daha rahatlamış ve sakin hissedersiniz.Eğlenmek ve arkadaşlarınızla birlikte zaman geçirmek için yüzüyor olabilirsiniz ama kilo vermek söz konusu olduğunda yüzmek biraz daha zorlaşabilir. Sadece eğlence için yüzenlerle olimpiyatlara hazırlanan yüzücüler arasında ne kadar fark vardır unutmayın ve siz de kilo vermek istiyorsanız çok sıkı çalışmanız gerekebilir.

Peki, nerede yüzebilirsiniz?

Kapalı ya da açık alanlardaki yüzme havuzlarında, evinizin arka bahçesindeki havuzda ya da denizde yüzebilirsiniz. Yüzme derslerine katılabilirsiniz. Çocukken yüzmeyi öğrenmiş bile olsanız yüzme derslerine katılmanız gerçekten yararlı olabilir. Birkaç dersten sonra kilo vermek için nasıl bir yol izlemeniz gerektiğine dair fikirler edinebilirsiniz.
Yüzme dersleri alırken değişik şekillerde yüzmeyi öğrenmeye özen gösterin. Farklı şekillerde yüzerek vücudun farklı bölgelerini çalıştırabilirsiniz. Başlarda nasıl kolayınıza geliyorsa öyle yüzün ve zaman geçtikçe ilerlediğinizi fark edeceksiniz.Halka açık bir havuzda yüzüyorsanız birkaç kurala uymanız gerekebilir. Havuza girmeden önce ve sonra duş almalısınız. Cankurtaran bulunmayan havuzları tercih etmeyin. Herhangi bir hayati durumda havuzda cankurtaranın bulunması önemlidir.

5 Eylül 2011 Pazartesi

Kilo Vermeye Engel 7 Sebep


Kilo vermek için her şeyi denediniz mi? Ama hala aynı kiloda mısınız? 

Kilo verme çabalarınızı boşa çıkaran bazı sebepler olabilir. Bunlardan bazıları şunlardır:
1.     Kilonuz zaten normal
Kilonuz normalse ne yaparsanız yapın vücut bu kiloyu korumak için harekete geçer. Kilo almazsınız ama kilo da veremezsiniz.
Çözüm: Dengeli beslenin. Yağ oranı yüksek yemeklerden uzak durun. Kilo verme konusunda stresli olmayı bırakın ve hayatın tadını çıkarın.
2.     Çok az yiyor olabilirsiniz.
Çok az yerseniz vücut yağ depolamaya başlar.Yediğiniz her şeyi depolamaya çalışmasının sebebi uzun süre yemek yememenizdir
Çözüm: Lif oranı yüksek, az yağlı yiyecekler yiyin.
Normal beslenmenizden çok az yemeyin. Yavaş yavaş azaltın. Birden açlık diyetlerine başlamayın. Spor yaparak da kilo verme sürecinizi hızlandırın.
3.  Hormonal dengesizlikler
Hormonal dengesizlikler de kilo vermenize engel olabilir.
Çözüm: Doktora gidin ve böyle bir probleminiz olup olmadığını öğrenin.
4.     İlaçlar
İlaç kullanıyorsanız bazı ilaçlar kilo almanıza sebep olabilir.
Çözüm: Bu sorunu size ilaçları yazan doktorunuzla konuşun. Kilo almaya sebep olan ilaçları belirleyin. Doktor size yeni ilaçlar yazabilir.
5.     Depresyon
Depresyon aşırı kilo almanıza yol açabilir ve hatta dengeli beslenseniz ve düzenli spor yapsanız bile kilo vermek yerine kilo alabilirsiniz.
Çözüm: Bu konuda bir psikologdan yardım alabilirsiniz. Depresyona karşı etkili olan ilaçlar kullabilirsiniz.
6.     Heyecan
Bazen aşırı heyecan da kilo almanıza sebep olabilir. Bu heyecan gereğinden fazlaysa bu konuda bir şeyler yapmanız gerekmektedir.
Çözüm: Bir psikoloğa danışın ve ilaçlar yardımıyla bu sorundan kurtulun. Daha az heyecanlı olduğunuz zaman diyete ve spora başlayabilirsiniz.
7.     Bahaneler
Kilo almanıza sebep olan çeşitli bahaneler vardır. Aşağıdakiler size tanıdık geliyor mu?
  • Kahvaltı yapmak için zamanım yok
  • Diyet yemekler yapamam çünkü ailemdekiler sevmiyor.
  •  Hafta için diyet yapıyorum hafta sonları dayanamayıp her şeyi yiyorum.
Çözüm: Bu durumu düzeltmek için öncelikle bunların bir problem olduğunu kabul edin. Kendinizi kandırmayı bırakın ve amacınıza odaklanın.
 
Copyright © 2013 MODA DÜKKAN
Design by MODADUKKAN | MODA
    Twitter Facebook Google Plus Vimeo Flickr YouTube