Sağlık… Hepimizin çok önemli olduğunu vurguladığımız ama gerçekte en çok ihmal ettiğimiz yanımız… Özellikle de sağlık problemleriyle hastaneleri ziyaret etmek zorunda kalmadığımızda…
Sağlıklı bir yaşamın sağlıklı yaşam tarzını seçerek başladığını, Hisar Intercontinental Hospital Kardiyoloji Bölümü Uzmanı Dr. Fatih Gümüşer ile konuştuk…
Modern şehir hayatının karmaşasında kalp sağlığının giderek daha da önemli bir hale geldiğini dile getiren Uzm. Dr. Gümüşer; "Türkiye’de ve dünyada ölümlerin birinci nedeni kalp damar hastalığından meydana gelmektedir ve sağlıksız beslenme, stres, hava kirliliği, sigara gibi nedenlerle bu oran gittikçe artmaktadır. Genetik faktörler, yaş ve cinsiyet haricinde tüm kalp damar hastalığı risk faktörleri düzeltilebilir ve bu ölümler azaltılabilir" diye konuştu.
Kalp Sağlığınızı Korumak Elinizde…
• Egzersizi hayatınıza dahil edin: Günlük aerobik egzersizler kolesterol ve kan basıncınızı düzenler, şeker hastalığından korur, kalp krizi riskini düşürür. Kendinizi daha mutlu hissetmenizi sağlar, uykunuzu düzenler, kilo vermenize yardımcı olur. Haftada toplam olarak 2,5 -5 saat orta şiddette tempolu yürüyüş, bisiklet, yüzme, kayak gibi egzersizler yapın. Bunu günlük olarak da, birkaç güne de bölerek de yapabilirsiniz. Yaptığınız egzersizin süresi ne kadar artarsa riskiniz o kadar azalır.
• Diyet alışkanlıklarınızı düzenleyin: Sağlıklı bir kalp için sebze, meyve gibi potasyumdan zengin gıdaları ve tahıl, kuru baklagil tüketiminizi artırın. Kırmızı et yerine beyaz eti tercih edin.
• Kolesterolünüzü ölçtürün: 40 yaşın üstünde tüm sağlıklı bireylerin 5 yılda bir kolesterol düzeylerini ölçtürmesi gerekir.
• Tansiyonunuzu ölçtürün: Sağlıklı kişilerin yılda en az bir kere tansiyonunu ölçtürmesi gerekir. Çünkü yüksek tansiyon sinsi bir hastalıktır, çoğu zaman hiçbir belirti vermez.
• Stresi azaltın: Stres vücutta adrenalini artırarak kronik olarak kalp hızınızı ve tansiyonunuzu yükseltir. Yoga, meditasyon, solunum egzersizleri ile stresin vücudunuzdaki etkilerini mümkün olduğunca azaltmaya çalışın.
• Günde 6-8 saat ve kaliteli uyuyun: Kaliteli bir uyku tansiyonunuzu düzenler, düzensiz kalp ritmi olasılığını azaltır. Uykusu düzenli kişilerin kalp krizi ve kalp yetersizliği riski daha düşüktür. Her gün aynı saatte yatıp aynı saatte kalkmaya gayret edin. Gece horlama ve solunum durmalarınız varsa mutlaka bir uzmana başvurun.
• Uykudan önce yediklerinize dikkat: Yatmadan önce yağlı ve ağır yemeklerden kaçının, çay, kahve, kola gibi kafein içeren içecekleri tüketmeyin.
• Fazla kilolarınızdan kurtulun: Beden kitle indeksi; vücut ağırlığının boy uzunluğunun karesine bölünmesiyle elde edilir. Sağlığınız için bu indeksin 19-25 arasında bir değer olmasına dikkat edin.
• Sigaradan uzak durun: Sigara içiyorsanız kendinize bir tarih belirleyin ve o gün sigarayı bırakın, bunun için çevrenizden destek isteyin. Belirlediğiniz tarihin özel bir gün olması motivasyonunuzu artıracaktır.
• Yemeğe bakmadan tuz dökenlerdenseniz bundan hemen vazgeçin: Günlük önerilen tuz miktarı en fazla 5 gr (1,5 çay kaşığı)’dır.
• Tatile gitmeyi aksatmayın: Çalışmalar göstermiştir ki düzenli tatile giden kişilerde kalp hastalığı daha az görülür.
Sağlıklı bir yaşamın sağlıklı yaşam tarzını seçerek başladığını, Hisar Intercontinental Hospital Kardiyoloji Bölümü Uzmanı Dr. Fatih Gümüşer ile konuştuk…
Modern şehir hayatının karmaşasında kalp sağlığının giderek daha da önemli bir hale geldiğini dile getiren Uzm. Dr. Gümüşer; "Türkiye’de ve dünyada ölümlerin birinci nedeni kalp damar hastalığından meydana gelmektedir ve sağlıksız beslenme, stres, hava kirliliği, sigara gibi nedenlerle bu oran gittikçe artmaktadır. Genetik faktörler, yaş ve cinsiyet haricinde tüm kalp damar hastalığı risk faktörleri düzeltilebilir ve bu ölümler azaltılabilir" diye konuştu.
Kalp Sağlığınızı Korumak Elinizde…
• Egzersizi hayatınıza dahil edin: Günlük aerobik egzersizler kolesterol ve kan basıncınızı düzenler, şeker hastalığından korur, kalp krizi riskini düşürür. Kendinizi daha mutlu hissetmenizi sağlar, uykunuzu düzenler, kilo vermenize yardımcı olur. Haftada toplam olarak 2,5 -5 saat orta şiddette tempolu yürüyüş, bisiklet, yüzme, kayak gibi egzersizler yapın. Bunu günlük olarak da, birkaç güne de bölerek de yapabilirsiniz. Yaptığınız egzersizin süresi ne kadar artarsa riskiniz o kadar azalır.
• Diyet alışkanlıklarınızı düzenleyin: Sağlıklı bir kalp için sebze, meyve gibi potasyumdan zengin gıdaları ve tahıl, kuru baklagil tüketiminizi artırın. Kırmızı et yerine beyaz eti tercih edin.
• Kolesterolünüzü ölçtürün: 40 yaşın üstünde tüm sağlıklı bireylerin 5 yılda bir kolesterol düzeylerini ölçtürmesi gerekir.
• Tansiyonunuzu ölçtürün: Sağlıklı kişilerin yılda en az bir kere tansiyonunu ölçtürmesi gerekir. Çünkü yüksek tansiyon sinsi bir hastalıktır, çoğu zaman hiçbir belirti vermez.
• Stresi azaltın: Stres vücutta adrenalini artırarak kronik olarak kalp hızınızı ve tansiyonunuzu yükseltir. Yoga, meditasyon, solunum egzersizleri ile stresin vücudunuzdaki etkilerini mümkün olduğunca azaltmaya çalışın.
• Günde 6-8 saat ve kaliteli uyuyun: Kaliteli bir uyku tansiyonunuzu düzenler, düzensiz kalp ritmi olasılığını azaltır. Uykusu düzenli kişilerin kalp krizi ve kalp yetersizliği riski daha düşüktür. Her gün aynı saatte yatıp aynı saatte kalkmaya gayret edin. Gece horlama ve solunum durmalarınız varsa mutlaka bir uzmana başvurun.
• Uykudan önce yediklerinize dikkat: Yatmadan önce yağlı ve ağır yemeklerden kaçının, çay, kahve, kola gibi kafein içeren içecekleri tüketmeyin.
• Fazla kilolarınızdan kurtulun: Beden kitle indeksi; vücut ağırlığının boy uzunluğunun karesine bölünmesiyle elde edilir. Sağlığınız için bu indeksin 19-25 arasında bir değer olmasına dikkat edin.
• Sigaradan uzak durun: Sigara içiyorsanız kendinize bir tarih belirleyin ve o gün sigarayı bırakın, bunun için çevrenizden destek isteyin. Belirlediğiniz tarihin özel bir gün olması motivasyonunuzu artıracaktır.
• Yemeğe bakmadan tuz dökenlerdenseniz bundan hemen vazgeçin: Günlük önerilen tuz miktarı en fazla 5 gr (1,5 çay kaşığı)’dır.
• Tatile gitmeyi aksatmayın: Çalışmalar göstermiştir ki düzenli tatile giden kişilerde kalp hastalığı daha az görülür.
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder